17.08.2011, 23:08
ÇEVRE DÜZENİ PLANI
Ordu Giresun Trabzon Gümüşhane-Rize-Artvin bölgesel çevre düzeni planı 4 temmuz 2011 itibariyle askıya çıkmış,4 ağustos 2011 tarihinde askıdan indirilmiştir.Görünüş itibariyle rutin bir işlemmiş gibi gözüken bu haber aslında bölgenin gelecek uzun yıllarınıda kapsayacak büyük master planın ön hazırlığıdır.
ÇDP nedir? Dengeli ve sürekli kalkınma planına uygun olarak, ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren, rasyonel doğal kaynakların kullanımını sağlamak üzere kalkınma planları ve varsa bölge planları temel alınarak yapılan tarım , turizm, konut, sanayi, ulaşım benzeri genel arazi kullanım kararlarını, politikalarını stratejilerini belirleyen bölge veya havza bazında 1/50000 veya 1/100000 ölçekte hazırlanan plan hükümleri içeren üst ölçekli fiziki plandır.
Gümüşhane ölçeğinde sadece bir toplantıyla yetinilen istişari mekanizmanın ilimizin gelecek vizyonuna ne gibi katkı sağlayacağı izaha muhtaçtır.Sadece bürokratlarla yapılan değerlendirmelerin ne geçmişte nede şimdi Gümüşhane’nin kronikleşen şehirleşme,göç,isdihdam,kültürel hayat,yaşanılabilir çevre gibi problemlerine çözüm olmadığı bilinmektedir.Bu yönüyle ÇDP nin gerçek mahiyetiyle tartışıldığı kanaatinde değilim.
İlimizin ana sorunlarından birini tarif edermisiniz? diye sorsanız buna cevabım iletişim problemidir.. İdarecilerden esnaf ve eşrafa,köylüsünden şehirlisine,amirinden memuruna partilerinden sivil toplum örgütlerine, herkes birbirinden kopuktur.İddia ediyorum.Gümüşhane il merkezinde yaşayan tebanın en az yarısı ömründe bir kez olsun Köse Kelkit veya Şiranı görmemiştir.ilde çok önemli konumu bulunan bir sivil toplum örgütü başkanın İkisu –Şiran karayolunu Şiran’la Kelkit arasında tarif ettiğinin bizzat şahidiyim.
Böyle bir dağınıklık içerisinde, ilimizin Çevre ve Orman bakanlığındaki görüntüsü elbette ki şehir vizyonundan uzak,sadece yer altı kaynakları bulunan harşit vadisi için madencilik, nüfusunu büyük oranda göçe kurban verdiği için bomboş, yıllardır kullanılmayan topraklara sahip olan Kelkit vadisinde de organik tarım yapılabilir öngörüsüdür.Bu yüzden bakanlık Gümüşhane yi yasak savar gibi bir iki başlıkla geçiştirmiştir. . İlimiz göç veren iller sıralamasında üst sıralardadır.İçerisinde isdihdama dayalı planlama olmayan öngörülerin hiçbirisine katılmamız mümkün değildir.Günümüz Türkiye’sinde organik tarımla isdihdam oluşturmayı öngörmek sadece fantazidir.
Çevre düzeni planı hazırlanırken Gümüşhane’nin Karadeniz Bölgesine entegre olacak vizyonunu birlikte düşünmek gerekir.Altı ili kapsayan bu planda Trabzon’u Rize ile birlikte düşünmek, Gümüşhane’yi ayrı bir babda değerlendirmek yalnıştır.
Turizm planlamasında önerimiz;Maçka-Sümela’dan başlamak üzere Gümüşhane yaylaları-Krom vadisi Karaca mağarası-İkisu- Artabel tabiat parkı ve buzul gölleri-Şiran Çakırkaya manastırı- Tomara şelalesinde sona eren Trabzon Gümüşhane ortak turizm vadisi hattı oluşturmaktır.Bu vadi gerek yayla gerek doğa sporları gerek inanç turizmi gerekse kış turizmi açısından son derece doyurucu bir hat olacaktır.
Ulaşım planında bölge ivedilikle Karadeniz’i İç Anadolu’ya bağlayan karayolu bağlantılarını tamamlamalıdır.Trabzon limanı için düşünülen demiryolu güzergahında ise siyasi mülahazalarla dillendirilen Erzincan Trabzon hattı yerine; Karadeniz limanlarını Akdeniz’e dolayısıyla Mersin ve İskenderun limanlarıyla dünyaya açacak olan en kısa ve rantabl görünen Trabzon Torul İkisu Şiran Suşehri Hafik –Sivas hattıyla DDY 4.bölge merkezi Sivas’a bağlanması gerekmektedir.Bu güzergah Erzincan ise Trabzon güzergahından hem 220 km daha kısa,arazi şartları uygun, tünel ve viyadük problemi olmayan ayrıca deprem riski içermeyen bir güzergahtır.Çevre düzeni planında Trabzon’u GAP’ a bağlayan demiryolu düşüncesi bölge ve Trabzon limanına yapılabilecek en büyük yanlış olacaktır.Demiryolu güzergahının İkisu bölgesinden geçmesi ise zaten yerleşim problemi yaşayan Gümüşhane il merkezini batıya doğru genişleterek yeni bir şehir oluşmasına vesile olacağı gibi maden vadisi olan İkisu bölgesinindeki yer altı zenginliklerini dünya pazarlarına daha rahat ulaştıracaktır.
ÇDP de ilimiz üzerinde hiç vurgu yapılmayan sanayi planlamasında ise Gümüşhane insanının müteşebbis kimliği ön plana çıkarılmalı,,isdihdama yönelik sanayi altyapı projeleri desteklenmelidir .Gümüşhane insanının aslında hiçte yabancı olmadığı alan olan ahşap,doğrama mobilya sektörü marka şehir oluşturmak için desteklenmelidir.Zira bölgemiz orman kaynakları olarak muazzam bir potansiyeli özünde barındırdığı gibi,Trabzon limanına gelen hammadde kaynağına ulaşması kolaydır.
Eğitimde Gümüşhane’yi üs haline getirmek devlet politikası olmalıdır.Kurulan üniversite ve yüksekokullar ilin ve ilçelerin gelişimine katkı sağlayacak vizyondan yoksundur.üniversiteye ne kadar fazla öğrenci gelecek yaklaşımıyla,üretken,gelişime katkı verici bir yapılanmanın olması mümkün değildir.üniversitenin dikey büyüme yaklaşımından vazgeçmesi gerekmektedir.
Küresel ısınma çağımızı tehdit eden en önemli sıkıntıların başında gelmektedir.Karadeniz bölgesi ve özelde Gümüşhane ve civarı orta ve uzun vadede beklide ülkenin yaşanabilir ender boylamlarından biri olacaktır.Bu yönüyle şehirleri her ne kadar geliştirmek gerekiyorsa da doğal dengeyi gelecek nesillere miras bırakabilmeliyiz.
Planlamalar yapılırken bürokrasinin eski müzmin rahatsızlığı olan” halka rağmen halk için” anlayışını bırakması bölge gerçeklerini iyi etüt etmesi gereği, geleceğini bu şehirde arayan insanların ortak temenisidir…
ÇDP nedir? Dengeli ve sürekli kalkınma planına uygun olarak, ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren, rasyonel doğal kaynakların kullanımını sağlamak üzere kalkınma planları ve varsa bölge planları temel alınarak yapılan tarım , turizm, konut, sanayi, ulaşım benzeri genel arazi kullanım kararlarını, politikalarını stratejilerini belirleyen bölge veya havza bazında 1/50000 veya 1/100000 ölçekte hazırlanan plan hükümleri içeren üst ölçekli fiziki plandır.
Gümüşhane ölçeğinde sadece bir toplantıyla yetinilen istişari mekanizmanın ilimizin gelecek vizyonuna ne gibi katkı sağlayacağı izaha muhtaçtır.Sadece bürokratlarla yapılan değerlendirmelerin ne geçmişte nede şimdi Gümüşhane’nin kronikleşen şehirleşme,göç,isdihdam,kültürel hayat,yaşanılabilir çevre gibi problemlerine çözüm olmadığı bilinmektedir.Bu yönüyle ÇDP nin gerçek mahiyetiyle tartışıldığı kanaatinde değilim.
İlimizin ana sorunlarından birini tarif edermisiniz? diye sorsanız buna cevabım iletişim problemidir.. İdarecilerden esnaf ve eşrafa,köylüsünden şehirlisine,amirinden memuruna partilerinden sivil toplum örgütlerine, herkes birbirinden kopuktur.İddia ediyorum.Gümüşhane il merkezinde yaşayan tebanın en az yarısı ömründe bir kez olsun Köse Kelkit veya Şiranı görmemiştir.ilde çok önemli konumu bulunan bir sivil toplum örgütü başkanın İkisu –Şiran karayolunu Şiran’la Kelkit arasında tarif ettiğinin bizzat şahidiyim.
Böyle bir dağınıklık içerisinde, ilimizin Çevre ve Orman bakanlığındaki görüntüsü elbette ki şehir vizyonundan uzak,sadece yer altı kaynakları bulunan harşit vadisi için madencilik, nüfusunu büyük oranda göçe kurban verdiği için bomboş, yıllardır kullanılmayan topraklara sahip olan Kelkit vadisinde de organik tarım yapılabilir öngörüsüdür.Bu yüzden bakanlık Gümüşhane yi yasak savar gibi bir iki başlıkla geçiştirmiştir. . İlimiz göç veren iller sıralamasında üst sıralardadır.İçerisinde isdihdama dayalı planlama olmayan öngörülerin hiçbirisine katılmamız mümkün değildir.Günümüz Türkiye’sinde organik tarımla isdihdam oluşturmayı öngörmek sadece fantazidir.
Çevre düzeni planı hazırlanırken Gümüşhane’nin Karadeniz Bölgesine entegre olacak vizyonunu birlikte düşünmek gerekir.Altı ili kapsayan bu planda Trabzon’u Rize ile birlikte düşünmek, Gümüşhane’yi ayrı bir babda değerlendirmek yalnıştır.
Turizm planlamasında önerimiz;Maçka-Sümela’dan başlamak üzere Gümüşhane yaylaları-Krom vadisi Karaca mağarası-İkisu- Artabel tabiat parkı ve buzul gölleri-Şiran Çakırkaya manastırı- Tomara şelalesinde sona eren Trabzon Gümüşhane ortak turizm vadisi hattı oluşturmaktır.Bu vadi gerek yayla gerek doğa sporları gerek inanç turizmi gerekse kış turizmi açısından son derece doyurucu bir hat olacaktır.
Ulaşım planında bölge ivedilikle Karadeniz’i İç Anadolu’ya bağlayan karayolu bağlantılarını tamamlamalıdır.Trabzon limanı için düşünülen demiryolu güzergahında ise siyasi mülahazalarla dillendirilen Erzincan Trabzon hattı yerine; Karadeniz limanlarını Akdeniz’e dolayısıyla Mersin ve İskenderun limanlarıyla dünyaya açacak olan en kısa ve rantabl görünen Trabzon Torul İkisu Şiran Suşehri Hafik –Sivas hattıyla DDY 4.bölge merkezi Sivas’a bağlanması gerekmektedir.Bu güzergah Erzincan ise Trabzon güzergahından hem 220 km daha kısa,arazi şartları uygun, tünel ve viyadük problemi olmayan ayrıca deprem riski içermeyen bir güzergahtır.Çevre düzeni planında Trabzon’u GAP’ a bağlayan demiryolu düşüncesi bölge ve Trabzon limanına yapılabilecek en büyük yanlış olacaktır.Demiryolu güzergahının İkisu bölgesinden geçmesi ise zaten yerleşim problemi yaşayan Gümüşhane il merkezini batıya doğru genişleterek yeni bir şehir oluşmasına vesile olacağı gibi maden vadisi olan İkisu bölgesinindeki yer altı zenginliklerini dünya pazarlarına daha rahat ulaştıracaktır.
ÇDP de ilimiz üzerinde hiç vurgu yapılmayan sanayi planlamasında ise Gümüşhane insanının müteşebbis kimliği ön plana çıkarılmalı,,isdihdama yönelik sanayi altyapı projeleri desteklenmelidir .Gümüşhane insanının aslında hiçte yabancı olmadığı alan olan ahşap,doğrama mobilya sektörü marka şehir oluşturmak için desteklenmelidir.Zira bölgemiz orman kaynakları olarak muazzam bir potansiyeli özünde barındırdığı gibi,Trabzon limanına gelen hammadde kaynağına ulaşması kolaydır.
Eğitimde Gümüşhane’yi üs haline getirmek devlet politikası olmalıdır.Kurulan üniversite ve yüksekokullar ilin ve ilçelerin gelişimine katkı sağlayacak vizyondan yoksundur.üniversiteye ne kadar fazla öğrenci gelecek yaklaşımıyla,üretken,gelişime katkı verici bir yapılanmanın olması mümkün değildir.üniversitenin dikey büyüme yaklaşımından vazgeçmesi gerekmektedir.
Küresel ısınma çağımızı tehdit eden en önemli sıkıntıların başında gelmektedir.Karadeniz bölgesi ve özelde Gümüşhane ve civarı orta ve uzun vadede beklide ülkenin yaşanabilir ender boylamlarından biri olacaktır.Bu yönüyle şehirleri her ne kadar geliştirmek gerekiyorsa da doğal dengeyi gelecek nesillere miras bırakabilmeliyiz.
Planlamalar yapılırken bürokrasinin eski müzmin rahatsızlığı olan” halka rağmen halk için” anlayışını bırakması bölge gerçeklerini iyi etüt etmesi gereği, geleceğini bu şehirde arayan insanların ortak temenisidir…
dede korkut
13 yıl önce
yazarımız konuyu damar dan mütiş bi yaklasımla acıklamış bende kendim ve tüm şiranlılar adına kendisine teşekkürü bir borc bilirim....
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti
22 Kasım 2024
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |