BU BAŞKA BİR SEVDADIR

Her millet ülkesini sever. Ama bizim sevgimiz başkadır. Bir Sevdadır. Biz millet olarak farklı severiz. Bu sevgi bağı anne kokusu, baba dokusu gibidir. Tarih manevi yakıt olup, gönül köprümüzü kurarken, elem ve hüzünlerimiz, bazen türkülerde matem olur, bazen devleşip bayraklaşır(Şehitler gibi).Karşılıksız sevilir. Yeri gelince gözyaşını kalbine akıtan, yeri gelince şahlanan bir milletiz.

Destanlaşan türküler ses bayrağımız Türkçemiz ile şarkı olur, türkü olur, şiir olur, Akif’te İstiklal Marşı, Arif Nihat ‘ta Bayrak, Necip Fazıl’da Sakarya, Nazım Hikmet’te Memleket, Karakoç’ta Mihriban, Aşık Veysel’de Sadık yar, Reyhani’de Küstüm Gidirem, Mahsuni’de Çeşmi Siyahım. Bunlar, bu topraklarda kendimize mahsus tarihimizin, tevekkülün, düşüncenin, tasavvurun, inancın, sanatın, hayatın nimetleridir.

Bizler millet olarak; bir şeye ‘bir yerden’ bakarız. Her yerden bir bakış hiçbir şeyi görmez. ‘Bir yer’ lazım bize, ayaklarımızı basabileceğimiz bir zemin. Bize temiz bir toprak gerekli. Bizim için Türkiye, ayaklarımızı basabileceğimiz tertemiz ‘bir yer.’ Biz insanlığa dokunabilmek için bir yerdeyiz, Türkiye’deyiz. Bizim hafızamız bu toprakların hafızası aynı zamanda. Büyüklerimizin hafızası. Bu topraklarda öğrendik nereden başlayacağımızı, nereye gideceğimizi biliyoruz. Gerçekliğimiz insanımızı ve ülkemizi sevmekten geçer. Mal ile mülk ile sevenler değil yukarıda belirttiğim hasletler üzerinden sevmektir.”Vatan sevgisi imandandır” O iman denilen değere paha biçilmez. Çünkü o kalbe düşen hassasiyettir. Kalbimizin derinliklerine ve hücrelerine kök saldığı gibi vatan sathına da kök salandır.

Bunları söylerken yeryüzü coğrafyasında insanlık dramlarının acı bir şekilde yaşandığına karşı duyarlı olmayı, onların hüzün ve sevinçlerine ortak olmayı, hem insanı ve hem de tarihin yüklediği bir misyon olarak addediyoruz. Doğu Türkistan da yaşanan Çin zulmünü, İç edilip hiç sayılan Kırım’ı, Şeyh Şamil’in Çeçenya’sını, Filistin’de ve ortadoğuda yaşan Bizans oyunlarına karşı duyarsız kalmak mümkün mü?

Türkiye sılamızdır. Vatanımızdır. Ama Türkiye’yi sevmeden bunları tam olarak sevebilmek mümkün değildir. Bu bir bağıl güçtür. Bilmeden sevilemez.  Bu toprakların türkülerini, edebiyatını, düşüncesini severek yol alacağız. Çıkış yolumuz burada, buradandır.