Gümüşhaneli Aşık Zevraki anıldı.

Edebiyatımızın keşfedilmemiş hazinesi Gümüşhane Köse Gelinpertekli Akif Timurhan, bilinen adıyla Aşık Zevraki mezarı başında anıldı.

İstanbul Güneşli Mezarlığında düzenlenen anma töreninde dualar edilirken, Zevraki’nin hayatı ve dünya görüşü hakkında Düşler Dünyası Kültür-Sanat Topluluğu Başkanı Şair İsmail Aydurmuş tarafından bilgiler verildi.

Konuşmasında Zevraki’nin 1 Ocak 2008 yılında vefat ettiğini ve bu yıl ölümünün 9. yılında sevenleri ile birlikte mezarı başında toplandıklarını kaydeden Aydoğmuş, “Bizleri buraya toplayan sevgi Zevraki’nin aşk sevgisidir. Zevraki’nin gönlündeki hak sevgisidir.  Âşık Zevraki paraya pula önem veren, minnet eyleyen zenginlik peşinde koşan biri değildir. İşte bu yüzdendir ki bizimde yüreğimizde yer etmiştir” ifadelerini kullandı.

“Aşık Zevraki 1922 yılında Gümüşhane’nin o zaman Kelkit İlçesine şimdi ise Köse İlçesine bağlı Gelinpertek (Yuvacık) köyünde doğmuştur. Babası aynı zamanda savaş gazisi olan Kamil Bey, annesi ise Cevahir hanımdır” diye başladığı konuşmasında Aşık Zevraki ile ilgili bilgiler veren Aydoğmuş, “Soğuk havaya rağmen mezarbaşı anmalarına katılan ve gönlü bizimle olan dostlara selam olsun” dedi.

AKİF İLE JALE

Bir aşk hikâyesidir bu aslında. Bir halk ozanının aşığına duyduğu özlemi, muhabbeti anlatan mısralardır. Bu aşkın kahramanları Gümüşhane’nin Köse İlçesi Gelinpertek(Yuvacık) köyü doğumlu Akif Timurhan’dır. Halk ozanı olarak Bilinen adıyla Aşık Zevraki.

Bu aşk hikayesinin bir diğer Kahraman ise Karabük’te yaşayan genç ve güzel  Jale Sun’dur. 1940’ların sonu ile 50’lerin başında Karabük Belediyesi’nde çalışan Veteriner Saffet Sun’un kızı olan Jale, yaşadığı dönemin aksine serbest yaşayan, şiir yazan, aşık olan ve aşığı ile evlenebilen özgür ruhlu bir kızdır.

Aslında Akif, hiç tanımadan Jale’ye aşık olmuştur. Yıllar yılı Leyla’sını arayan bir Mecnun gibi dolaşmış ve aradığı aşkı tam yirmi yıl sonra Karabük’te bulmuştur. Akif, tutkulu aşkı Jale için yerel gazetelerde şiirler yazmakla yetinmemiş; Jale’nin Akif’in babasına yazdığı mektubunda yer verdiği ifadelerden anlaşılacağı üzere “Oğlunuz iki yıldan beri bütün reddedişime, cevapsız bırakmama rağmen, her biri iki metre boy ve eninde kağıtlara yazdığı destanlar gibi uzun mektupları ve Karabük gazetelerinde, Karabük halkına yirmi yıllık aşkını ilan eden, içinde ismimin bulunduğu şiirler ile bana kendisini tanıtmasaydı…… oğlunuzun Karabük’te bulunduğundan bile haberdar olmayacaktım” kara sevdanın tutkunu olmuştur.

Hikâye uzar gider aslında. Biz bu hikayenin devamını bir başka zamana bırakarak ölümünün 9. yılında Âşık Zevraki’yi rahmetle anmak için bir sevdanın hikayesini paylaşmak istedik. Bir dönem kendisine âşık olduğu ileri sürülen Jale Sun hanımefendinin bilinen son şiiri ile de içimizdeki muhabbeti yansıtmak istedik.

TEK SEVGİLİ

Bir kelime bulamam hitabına değecek,

Hem gönlüne dikenim, hem başında bir çiçek,

Yeter ki, olma birgün, bir manevi zelzelem…

Sana ömrümce gönlüm “Tek sevgilim!” diyecek.

En güzel mısraları dizip deremediğim

En içten şiirleri yazıp veremediğim

Zihnindeki sırrına, çözüp eremediğim

Sana ömrümce gönlüm “Tek sevgilim!” diyecek..

Seni ruhen tanıdım, ilk geldiğin gün bize

Gözyaşında rastladım yirmi yıllık bir ize

Sensin! Benim tanrıdan beklediğim mucize

Sana ömrümce gönlüm “Tek sevgilim!” diyecek..

Ümidin kırılmasın, emellerin solmasın

Kalbimdeki yerine, elem, hicran dolmasın”

Yar Yar”! Diye koştuğun bir uçurum olmasın

Sana ömrümce gönlüm “Tek sevgilim!” diyecek..

Bir gün dönüp kapımı çalıver ki ansızın

Bir anda diniversin içerindeki sızın

Parıltısı sönmesin bahtımdaki yıldızın

Sana ömrümce gönlüm “Tek sevgilim!” diyecek..

Hem şiirin olayım, hem şairin olayım

Bir ışık olup senin gözlerine dolayım

Sensizken teselliyi mektubunda bulayım

Sana ömrümce gönlüm “Tek sevgilim!” diyecek.

Yoluna feda olsun ümitlerim, emelim

Yolumdan ayrılırsan bomboş kalacak elim

Yirmi yıllık çileni, gel birlikte çekelim

Sana ömrümce gönlüm “Tek sevgilim!” diyecek.

Ruhunuz şad olsun JALE SUN- AŞIK ZEVRAKİ…