Komşunun Muhasebecisi

Görü-yorum

Hıdır Daştan

Mali Müşavir

Yine bir dönem sonu ve yine bir telaş var muhasebe meslek camiasında. Bu telaş, aylık beyanları yetiştirme telaşı değil tabii ki; zira o telaş yılın on iki ayında zaten var ve yaşanıyor. Bu telaş işletme esasına göre kayıtları tutulan mükellefin hadleri aşıp aşmadığının tespiti de değil. Kağıt defter yaptırılacaksa defter sayıları ya da e-deftere geçen mükelleflerin sisteme entegre ediliş telaşı da değil ne yazık ki. 

Bu telaş dönemlik olağan işler dışında ertesi yıla geçerken her yıl yaşanan paranın değer kaybı nedeniyle “yeniden belirlenecek olan müşavirlik ücretleri ve yıl içinde mükellefler için harcanacak defter tasdik, kırtasiye ve sair giderler adıyla yapılan yıllık kırtasiye, toner, internet kullanım payı gibi giderlerin” tespiti sonrası karşılaşılacak tepkiler ve olası mükellef kaybı telaşıdır. 

Popülist siyaset çok sever bunu; kötü giden ekonomilerde popülist siyasetin sürekli dillendirdiği “dış mihraklar” müşteri kapmak için fiyat kıran, ciğeri gördüğünde açgözlü sokak kedileri gibi tetikte bekleyen, okumaktan, araştırmaktan ziyade parayı seven Müşavirleri de heyecanlandırır. Ünvanı Mali müşavir olup ancak etik kurallar, vicdan ve dürüstlük kapısından asla geçemeyecek olan bu güruh için bu dönemler bulunmaz fırsat zamanlarıdır. “Senin Müşavirin zaten geçen sene senden çok yüksek para alıyormuş, defter tasdik parasını bu yıl almayıveririz” deyiverirler anında. Onlara göre bilgisinin karşılığı vermiş olduğu emeğin karşılığını isteyenler de tıpkı o popülist siyasetçiler gibi “iç mihraklar” oluverirler. Bu iç mihraklar yüzünden işverenler yatırım yapmaz ve istihdam yaratmaz denir. Bilginin para etmediği ve koca dekanın bile “ben cahil insanın ferasetine güvenirim dediği” bu çağda pazarlanan bilgi yerine “cehalet ve iş bilmezlik” çok daha uygun fiyata alıcı bulmuş olur bu sayede. 

Bu işin icrası esnasında kullanılan kâğıdın, tonerin, internetin, klasörün, kalemin silginin üç katı arttığını herkes görüp biliyor aslında. Yaşanan bu “paranın değer kaybı” izahı ne yazık ki yine Mali Müşavirlere düşüyor. 2020 yılında kolisi 20,00 TL olan 80 Gram A4 kâğıdın 2021 yılı başında 54,00 TL ve Mart 2022’de 80,00 liralara geldiğini bu gün aynı koli kâğıdın550,00-600,00 liradan satışta olduğunu anlatmak az evvel de dediğimiz gibi Mali Müşavirin üzerine kalmış oluyor.  İşin içine ironi katmak gibi olacak belki ancak memleketin kâğıt fabrikaları hurda demir fiyatına özelleştirilirken bu günleri göremediği için sesini çıkarmayan Mali Müşavirler ithal edilen kâğıdın bu fiyatından dolayı da muhtemelen(!) suçlu ilan edileceklerdir. Az önce bahsettiğimiz bu telaş kendini ifade ederken ekonominin kötü gidişatında “hizmet üretici olmak” dışında sadece verdiği oyla etkili olan suçu günahı olmayan tek derdi “ayakta kalma” çabasında olmak olan Mali Müşavir telaşıdır. 

Komşunun muhasebecisinin asla duymadığı, bilmediği ve yaşamadığı telaştır aslında. Bu telaşı dürüst, ve idealist meslektaş dışında hisseden de pek olmaz. İdealist ve dürüst meslektaş işini layıkıyla yapma telaşı yaşarken Komşunun muhasebecisi avuçlarını ovuşturup ağına düşüreceği “müşteriler” için hesaplar yapar. Bunun için yapacağı iş “fiyat kırmak” ve vereceği hizmetin kalitesinden ziyade minimize edilmiş bedelinden bahsetmek olur. 

Bu günlerde de gündem olan “kota” uygulamasına 2023 fiyatları ile bakalım bir. Bir Mali Müşavirlik ofisi düşünelim. Bu ofiste üç asgari ücretli personel olsun ve işyeri sahibi olan Mali Müşavir de hayır kurumu gibi çalışıp tek kuruş gelir elde etmesin. Tablo aşağıdaki gibidir;

Şimdi yukarıdaki tabloya bakarak öncelikle Odalarımıza ve Birliğimize sesleniyorum; üyeniz olan bir Mali Müşavir tek kuruş para kazanmadan üç çalışanı ile bu geliri elde edebilmek için giderleri 2022 fiyat listesine orantıladığımızda 198 adet işçisiz taşımacılık, hizmet, alım satım yapan mükellefe hizmet vermek zorunda kalacak, buyurun bu bedellerle verilecek hizmet için kota koyun. 

57 adet işçisiz anonim şirkete hizmet verecek ki üç çalışanının asgari ücretten maaşını versin ve ofisin giderlerini karşılasın. Buyurun söylendiği gibi kota koyun sermaye şirket sayısını otuza çekin mesela…

Koyulması gereken kota içimizdeki Mali Müşavirim diye geçinen ancak asgari tarifenin de altında ücret alan, diğer Mali Müşavirin müşterisine verdiği saçma sapan fiyatlarla göz koyan, etik kurallardan ahlaktan yoksun ve mesleğin “sıfır” noktasında bulunan sözde meslektaşlara dair olmalı. Bu meslek ne zaman bilgi yarıştırılarak yapılır ve etik kurallar gerçekten meslektaş tarafından içine, yüreğine sindirilirse o gün itibarını da kazanır, dünya sıralamasında bildiğimiz gördüğümüz o saygın sıralamadaki yerini de o gün alır. Henüz 2023 ücret tarifesi belirlenmemişken en sade haliyle bir hesaplama yapılmalı ve Bakanlığın karşısına öylece çıkılmalı. Ben benim gibi düşünen Mali Müşavir dostlarım gibi kendime ve mesleğime olan saygım nedeniyle korkmadan hak ettiğime inandığım fiyatları vereceğim müşterilerime, bizde sorun yok, sizler de oda yöneticileri olarak bakanlıktan hak ettiğimiz bedeller konusunda ısrarcı olmaz iseniz kalırsınız bu “komşunun muhasebecileriyle” ve onlar da bu sığ ve ahlak yoksunu kafalarıyla ne sizi kurtarabilir ne de kendilerini.