İNSAN İNSAN DERLER...

 İnsan su misali  akar. Nerede, ne zaman  ve nasıl  duracağını kimse bilemez...
    Bir bakarsın hiç olmadık zamanda hiç olmadık bir anda hayatın birden bire değişmiş.
     Anlamazsın bu hale neden ve niye geldiğini. Zamana bırakırsın. Su misali....
     Onu sana bağlayan nedir o anda bilemezsin.
Hayal edersin. Düşünürsün lakin kafandaki sorulara cevap bulamazsın.
Zaman akar su misali....
     Uzaktan uzağa takip edersin... Gittiği yerlere gidersin. Teneffüs ettiği havayı gizli gizli sende teneffüs edersin. Kimsenin haberi olmaz.
Herkesten saklarsın. Kimselere anlatamazsın. Zaten anlatsan da seni kimse anlayamaz. Seni sadece  senin yaşadıklarını yaşayan anlar. Hoca'nın dediği gibi  ''Bana eşekten düşeni getirin.'' Sözünün muhatabını ararsın.

     Düşersin dağlara, taşlara, kırlara kimseciklerin olmadığı bayırlara. Ağaçlardaki kuşlar olur yoldaşın. Onlar seni anlıyormuş gibi muhabbet edersin.
Bazen de anasını arayan kuzuyla konuşursun.
Ama zaman  akar su misali....
Sonunda hal ve hareketlerini daha fazla saklayamazsın. Anlarlar çevrendekiler. Özelliklede annen. Annen özellikle ilk başta çok sert tepki gösterir.  ''Oğlum bu iş olmaz'' diye.
Ama senin içindeki yangın daha da alevlenir.
Ona acırsın ,dayanamazsın , korursun ve ona gizli gizli hayran olursun.
Ona kavuşmak için varını yoğunu satarsın. Çünkü sevdiğinin gözleri görmüyordur. Ona senin gördüklerini
göstermek istersin. Çok sevdiği kuzusunu , peşine pervane olan  koyunu. Kulağının arkasına taktığı çiçeği görmesini istersin. 
Evlenmek istersin. Ona kavuşmak istersin. Vuslata ermek istersin.

&&&&&&&&&&&&

       Amma ansızın hayatından çeker gider. Kalırsın ortada. Peşinden bakakalırsın. Kafanda dolaşır milyoncuk sorular. Neden ? Niye? Niçin?
Düşersin dağlara.  Kaybolursun. Kaçarsın insanlardan ve de onun geriye bıraktıklarından .
Seni ararlar başta anacığın olmak üzere. Ve seni bir taş oyuğunda sersem bir halde bulurlar. Sen onları tanımazsın. Kafanda aklında tek bir cümle vardır  '' İnsan insan derler dayı, insan nedir bildin mi sen.''
Leyla -Mecnun, Züleyha-Yusuf, Ferhat-Şirin . Kerem-Aslı ve kavuşamayan daha binlerce seven gibi sende yerini alırsın tarih sahnesinde. Artık maddi aşktan ilahi aşka doğru yol almaya başlarsın. Ararsın gerçeği. Ve insanları anlayamazsın. Çünkü insanların çoğu oyundadır, oynaştadır.  Gerçeği görememektedirler. Bu dünyanın oyundan oyuncaktan ibaret olduğunu anlamışsındır. Ya diğerleri.  İşte onlar senin anladığını anlayamamışlardır.
Sen artık deli damgası yemişsindir onların gözünde. Ama hak yolda hakikat yolunda giden, gerçek sevda yolunda ilerleyen, gerçek vuslata  eren sensindir.
      Nihayet  ilahi vuslata yolculuk başlamıştır.  Yolun açık olsun ey fani .