18.10.2011, 17:07
İNŞAAT YA RESULULLAH!
Birikim dergisinin Ekim sayısının ana başlığı "İnşaat ya Resulullah." İki gökdelen arasına tıpkı iki minare arasına asılan mahya biçiminde "İnşaat ya Resulullah" yazıyor, derginin kapak resminde. İlginç ve doğru bir tespit. Dergiyi okumadım ama bu tespitin doğruluğunu, muhafazakâr kesimin burjuvalaşma olarak ta nitelendirilecek bu hızlı dönüşümünü, diğer tüm şehirler gibi, Gümüşhane’de, son birkaç yıldır artan oranda yaşıyor.
Dünün “mücahitlerinin” bugünün “müteahhitleri” oluşu bir dönemin kapanıp bir döneminde açıldığının kilit cümlesiydi. "İnşaat ya Resulullah" sözü de,yeni bir dönemin en flaş ismi.
Gümüşhane halkı, yüzde doksan dokuz oranında muhafazakâr dersek abartmış sayılmayız. Bunu şunun için söyledim; bu şehrin bugünkü hali birazda muhafazakârlıkla alakalı. Yıkılan belediye binasının yerinin muhafazakarlar eliyle yeniden betonlaştırılmasına halkın yaklaşımı da tipik bir muhafazakar anlayışı da yansıtıyor, şöyle ki; “orası kentin en değerli bir alanı ve o yer dükkanlar yapılarak değerlendirilmeli.” Bu bakış açısı muhafazakârların hayata bakış açısını da yansıtıyor.
Bu demektir ki muhafazakâr gözü ile hayatta tek geçerli şey şu; madde, güç, zenginlik, çok daire vs. sahibi olmak. Tüm doğal yerleri gözünü kırpmadan satmak ve betonlaştırmak. Bunun içinde en kolay yol olan inşaat işine girmek, kısa yoldan büyük paralar kazanmak. Bu mudur muhafazakârlık? Evet, en azından Gümüşhane ölçeğinde muhafazakârlık böyle bir şey.
***
Yazının burasında, Ekonomist yazar Mustafa Özel’in, Yeni Şafak gazetesinin bu haftaki Pazar söyleşisinde, sitelere ilişkin şu sözleri aslında muhafazakarlığın karşı karşıya kaldığı handikapları çarpıcı tespitlerle özetliyor. Aşağıda kısa bir bölümünü aldığım söyleşinin tümünü okumanızı tavsiye ederim.
“Sitelerde oturmaktan markalı ürünler kullanmaya kadar her konuda bir eleştiri yapıldı mı genelde şöyle cevap veriliyor: "Müslümanlar iyi şeylere layık değil mi?" Ne dersiniz?”
“İyi şeylerden ne kastedildiği önemlidir. Ferah bir ev, güvenli bir araba veya rahat bir giysi elbette arzu eden her insanın hakkıdır. Fakat bugün dünyada, tıpkı cahiliye devrinin Kâbe'sindeki putlar gibi, 360 dolayında marka vardır ki, insanları yüksek bir bedel karşılığında bir şebekeye, bir locaya dahil edip diğer insanlardan ayırmaktadır. İnsanlar bir araba, ayakkabı veya eşarp sahibi olmanın değil; bir locaya "yükselmenin" bedeli olarak ciddi fiyat farkları ödüyor. Kabe'deki putlar kozmik alemin varlık sebebi sayılan Yaratıcı Güç ile insanlar arasındaki aracılardı. Günümüzün markaları da sosyal alemin varlık sebebi sayılan Tasarımcı Güç ile kalabalıklardan kopmak isteyen hırslı insanlar arasındaki aracılar. Marka düşkünlüğü ile "site yurttaşlığı" böylece birbirini tamamlıyor.”
2
az bulutlu
Namaz Vakti
22 Kasım 2024
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |