Süleymaniye'de küçük bir gezinti
Sana dün bir tepeden baktım ey aziz İstanbul” şarkısından esinlenerek Tarihi, Süleymaniye Mahallesi ne bendeniz de nerden bakayım derken aklıma Dörtkonak yaylasının Kanlı düz mevkiindeki doruklarından ve Aygır Gölü yamaçlarından bakmak geldi.
Süleymaniye’ye tepeden bakmak!!!!!!
“ Sana dün bir tepeden baktım ey aziz İstanbul” şarkısından esinlenerek Tarihi, Süleymaniye Mahallesi ne bendeniz de nerden bakayım derken aklıma Dörtkonak yaylasının Kanlı düz mevkiindeki doruklarından ve Aygır Gölü yamaçlarından bakmak geldi.
Gümüşhanenin turizmine önemli katkı sağlıyacağını umduğumuz Süleymani’ ye için Geçmişten günümüze kadar bakıp ta gördüklerimizin bu tarihi mekan için ilgi odağı olmasına yetip –yetmediğini tartışmak yerine bizler bu oluşuma nasıl bir katkı sağlarız? Sorusunu kendi-kendime sorarak düşlediğim mega projeyi istedimki siz değerli okurlarımızla paylaşayım.
Süleymaniye nın , bilinen eski halini ve geleceğe dönük uygulamaya konmak istenen yeni yaptırımlarla ilgili, düşüncelerimize gelnce:….
Coğrafyadan seçtiğimiz bu iki yer,”kanlıdüz dorukları ve Aygır Gölü “ Süleymaniye nin kuzey istikametinde ve onunla adeda yapışık üçüz kardeşler gibi.. Ayrıca kış sporları merkezi için olmazsa olmazlar konumundaki önemli iki nirengi noktası. 2100 rakımındaki bu noktalardan, Kanlıdüz, 1916 Rus işgalinde birliklerimi,zin karşı savunma yaptıkları yerin adı. Aygır Göl ise Kanlıdüz sırtlarının Süleymaniye ye bakan yamacı altında, o zamanki süvari alayının Yaz Mevsiminde saliverdikleri yılkı atlarının yüzdukleri göl ün adı. Göl halen Bahardaki kar suları ile beslendiğinden doluluk oranı ağustos ortalarına kadar devem etmektedir., .Şehrin eşrafı atlara binerek yaz mevsiminde buralara gelip piknık yaptıkları yaylacıların sunduğu yöresel süt ürünlerini zevkle taddıkları canlı kaynaklardan dinlediklerimiz ..
Manzara güzel ,iklim güzel, her şeyden önemlisi, buz gibi kaynak suları güzel…
Her şehrin güzelliklerini yansıtan manzaralar mutlaka vardır. Bu muhteşem manzaralara biraz kuş bakışı birazda yakından baktığımızda hayranlığımızı gizleyemeyeceğimiz kadar muhteşem olduklarını görürüz.Tıpkı uçaktan İstanbul ‘un modasında gördüğümüz manzaralar gibi…
Süleymaniye ye de bu nazarlarla bakmak gerekiyor. Bakmak yetmiyor görmekte lazım. Çünkü bakmak sadece gözle olur.Görmek ise akıl,kalp,ve gözün devreye girmesi ile gerçekleşir. Bakmakla seyrederiz görmekle hükmederiz. Dedikten sonra sıra geldi,Süleymaniye’nin geçmişini bir ufuk turu ile özetleyerek asıl maksadımızı açıklamaya:
Süleymaniye , Cumhuriyetten önce şehrin merkezi kasabasıydı. Şehir iki kısımdan oluşmaktaydı. Kasaba merkezi ve Bahçeler mevkii. Her iki mevkide toplam 16 mahalle bulunmakta idi. . En büyük mahalle, Camii Kebir mahallesi,şimdiki Süleymaniye Camii nin bulunduğu yer ve çevresi idi.. Dağ yolundan bizim köye Dörtkonak (edire) a gider ken bu mahallenın ortasından geçer, musalla semtine sapmadan sağa dönuüp hanege geçitinden 90 derece dönerek güney istikametinden seyredip dağı göğüsleyerek Gavras (Nikola cavras- Edireli dir.) çesmesinden su içip 2100 rakımından dağı devirerek 1400 rakımındaki köyümüze ulaşırdık. Babam, Merhum Gazi Ahmet Sadık(Türkan) dan dinlediğime göre şehir esnafından bakır dövenlerin, demircilerin örse vuran çekiç sesleri bir orkestranın enstrümanlarından çıkan ahenkli sesleri gibi Hanege sırtlarından şehre inenler tarafından rahatlıkla işitilirmiş..
Kasaba merkezi olarak , Süleymaniye,dik dağların yamacında uçurum ve kayaların arasında kurulmuş ,köşeli ve büklüm bir anfi tiyatro şeklinde imiş. Halkın yarısı Müslüman diğer yarısıda gayri müşlim tabaadan oluşuyordu.Kasaba merkezi, bahçeler mevkiine taşınıp ardından Gümüşhanenin İl olması sonucu, bahçeler mevkii haliyle gelişmeye, kasaba merkezi ise yavaş yavaş önemini kaybetmeye başlamış. Özellikle 1925 te gerçekleştirilen mübadele (dışarıdaki Türklerle , türkiyedeki azınlığın büyük çoğunluğu nun yer değiştirmesi) ile yabancı halkın tamanının gümüşhaneden göç etmesi sonucu ,yerli fukara halk,” Rumlar ,Ermeniler gitti. Onların gömüleri vardır” deyi son derece yan lış bir eylemi gerçekleştirdiler. Sapa sağlam evler tarumar edildi.. Oysaki gümüşhanedeki bu azınlıklar pekte varlıklı kimseler değilmiş. Babamın naklettiğine görede mübadele son derce ğüven ortamı içerisinde gerçekleştirildiği için gidenler mal varlıklarını ve nakitlerini rahatlıkla transfer edebilmişler.
Düşünün birkere, Dibiç in çeşmesinin tam karşısındakı yamaç taki mahalle kalabalık bir ermeni mahallesiydi. Tüm evler gömü bulacağız diye yerle bir edildi. Sanraki yıllarda,( kırklı,ellili) bende hatırlıyorum ,avcılar saçma yapmak için kilse sütunlarının arasındaki kurşun levhalerı almak için sütunları yıkınca kilse tavanlarıda otomotkman çöktü yerle bir oldu. Bizim köydeki iki kilse de ayni akibete uğradı..
Şimdi lerde biz geriye dönerek baktığımızda .”nasılda bindiğimiz dalı kesmişiz” diye hayret edip duruyoruz. Ve bu ören yerimizi nasıl ihya edip cazibe merkezi haline getireceğiz diye cırmalanıp duruyoruz. .
Bir”yeşil Kelkit vadısı” toplantısına gelen komşu il Valileri , gezip gördükten sonra hayran kaldıkları Süleymaniye için emsallerine göre,” daha çok farkındalık yaratır ““değerlendirmesinde bulunmuşlardı,.
Bu bakıştan sonra yukarıda arz etmştim.” Bakmakla seyrederiz. Görmekle hükmederiz” diye ., Bakıp görenler şimdi hüküm versinler. Bendenizde baktım ve verdiğim hükmüm şöyle:
Benim düşüncem ,Süleymaniye’ye yukarıdan bakarak bir şeyler yapılır. Örneğin : yıkılan hamamlar ,konak restorasyonları ve alt yapı çalışmaları gibi.. Aşağıdan bakarak bir şeyler yapılamaz mı? Düşündüm ve bu düşüncemi önceki Valimiz sayın Yavuz ‘la paylaşma imkanı bulmuştum. Valimiz sayın Memiş ‘le görüşme imkanını yakalıyamadığım için ayni önerimi burada tekrar etmekle yetineceğim. Kabul görüp görmemesi birazda kamuoyu, STK lar ,özellikle Belediye Başkanımız, Sayın ÇİMEN ‘in tutumuna bağlı tabii....,
Efedim, bir şehre girerken ve çıkarken edinilen intibaa çok önemli. Giresun Görele girişinde 2.5 metre uzunluğunda bir kemençe sulieti var. Nedeni Ünlü kemençeci. Piçoğlu Osman Ve Katip Şadi oralıda da ondan. Şimdi Süleymanıye’ ye çıkan bir yabancı girişte neyi görüp hatırlayacak? Meteoroloji, istasyonunu. Şimdi soralım.?Yılda meteoroloji istasyonuna iş içabı kaç yurttaş gidiyor? Sayı önemli değil.,Kimlerin ilgi alanında? Şehrin en görkemli yerinde ki bu yerleşke Eski ve yeni Gümüşhane’nin ara kseti. Bu ara kesit her iki yerleşkeden ortak elemanlara sahip olması lazım. Varmı? Yok. Öyle ise gelin bu yerleşkenin , üzerinde bulunduğu adayı, önemli bir sosyal tesise tabir caizse , REZİDANS a, yani oteli, alış-veriş merkezi ,kafeteryası , sağlık ve ve spor tesisi, parkı ile donatılı bır alan haline dönüştürüp hatırda tutulacak bir konuma getirmeye çalışalım. Bu yaptırım bölgeyi cazibe merkezi haline getirmeye büyük katkı sağlar, en azından Gümüşhane’ye gittimde kalacak yer bulamadım yakınmalarına son verir .Ayrıca iyi bir seyrangah yeri olur. Bununlada kalmıyarak oluşturulmaya çalışılan cazibe merkezi zincirinin en kuvvetli halkası olarak gelip- gidenlere ve konaklıyanlara da mükemmel bir ev sahipliği hizmeti sunar diye düşünmekteyim.
Diyeceksiniz ki o yerdeki tesislere haksızlık olur. Hayır ,aksine bu tesisleri ulaşımı daha kolay olan bır yere nakledilerek gönülleri alınabilir..Dahası var..Anılan yerde önceleri yanan Öğretmen Okulu vardı. Bu okul için gecikmeden nasıl yer bulundu ise buradaki tesislerede pekala yer bulunabilinir sorun olacağını sanmıyorum..
Ben Süleymanıye’ye baktım bu gerçeği gördüm. Diğer uygulamalar, Valilik ,Belediye burolar açarak Suleymanıye’ye gel diyorlarsa bunlar doğru ve gerekli olabilir ama yeter şartı taşıdıklarından emin olmak lazım.
..Davet işi kolay .Hedef kitle iş adamları, yatırımcılar, yerli ve yabancı turistlr olduğuna göre, yapacağınız çağrıda barınma sorununu göz önünde bulundurmanız, yatirımcilar içinde yatırım sorunlarını aşmış olmanız gerekiyor.
Dışarıdaki iş adamlarımızla konuyu değerlendirdiğimizde karşımıza çıkan sorun hep barınma sorunu olmuştur..Bundan bir an önce kurtulmamız şart...
, Süleymaniye ile ilgileniyorum.İlgilenmek zorundayım. Çünkü ben Gümüşlhane’liyim , eski bir eğitim yöneticisi ve eşraftandan birisi olarak burada yaşıyorum, .Şehrin Kuzeye kapalı olan pencersinin biran önce açılmasının zamanı geldide geçiyor bile. Turizmde tek tutunacak dalımız Süleymaniye gerçeğidir. Bunuda hatırlatmış olalım. .
Bu na benzer diğer önerilerimizden Demiryolu gerçeği ile uğraşlarımız oldu.STK lar nezdinde girişimlerde bulunduk .Platforumlar oluşturduk. Kimi esnaf serzanişte bulundu. “Müşterilerimiz trabzona kaçıyor. Tren gelirse bu kaçış dahada hızlanacak” diye tepki gösterdiler. Zannettierki adım başı bır ıstasyon olacak, in- bin şeklinde tren gelip geçecek. Proje ortaya çıkp güzeller mahallesinde bir istasyon olacak şekilde güzergah belirlenince lokantacı esnaf başta olmak üzerer diğer esnafta rahat nefes aldı…
Seçim dönemlerinde Kimi belediye başkan adayları bizim savunduğumuz Trene raylı sisteme teleferik e, yürüyen merdiven projelerine gülüp geçmişlerdi.. Ama çok şükür hayallerimiz gerçek olma aşamasında. ŞU AN GELDİĞİMİZ NOKTA ÇOK ÖNEMLİ. Gümüşhaneye tren gelecek ..Teleferik yapılma aşamasında.Yürüyen merdiveni Belediye yapmasada bir alş-veriş merkezimizde var. En azından görmiyenler için bir kazanım. Hepsi olacak . Süleymaiye yolu başlangıcındaki arzu ettiğimiz tesisde günün birinde mutlaka hayat bulacaktır.…
Bu düşüncelerin ışığında, sunduğum önerinin yankı bulacağından kuşku duymuyorum.
. Meteoroloji tesisleri ve diğer tesislere gümşhane’nın herhangi bir yöresinde yer bulunur ama sunduğum mega proje için buradan başka seçenek yok. Eğer bu proje gerçekleştirilirse inanınki İstanbulun fethi gibi bir şey olacak… Bekleyelim görelim.
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |