Organ Naklinde İç Açıcı Noktada Değiliz

Gümüşhane Devlet Hastanesi Yöneticisi ve Kalp Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Yavuz Çakıroğlu, tüm çabalara rağmen organ bağışında gelinen noktasın çok iç açıcı olmadığını söyledi.

Gümüşhane 07.11.2013, 10:49 07.11.2013, 10:49

Organ bağışına karşı toplumsal bilinci artırmak amacıyla 3-9 Kasım tarihlerinin Türkiye’de Organ Bağışı Haftası olarak kutlandığını kaydeden Çakıroğlu, organ bağışının Türkiye için çok önemli bir sağlık sorunu olmakla beraber, organ bağışıyla ilgili etkinliklerin sadece bir haftalık süreçte yapılmaması, çalışmaların 365 gün devam etmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'de organların yüzde 75’inin canlı donörden ve genellikle hastanın kendi yakınlarından alındığını, yüzde 25'inin de kadavradan elde edilmesine karşın dünya genelinde ise tam tersinin olduğunu dile getiren Çakıroğlu, “Organ nakli sayesinde ölümcül durumdaki ya da beden işlevlerinin bir kısmını yerine getiremeyen hastanın sağlıklı bir yaşama kavuşması sağlanır. Organ bağışlamak tam anlamıyla kişinin iradesiyle ve gönüllü biçimde yapılan bir insani davranıştır. Sağlıklı durumuna kavuşturulamayacak biçimde hastalanmış organların yerine sağlıklı organların takılması, hastanın sağlıklı yaşama döndürülmesi günümüzde tek tedavi yöntemidir. Böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas organ nakillerine, gözün saydam tabakası olan kornea, kan, kemik iliği ve pankreasın insülin salgılayan hücreleri de doku nakline örneklerdir. Dünyada, organ nakli yapılmazsa yaşamı ölümcül tehlike altında olan 1 milyara yakın insan olduğu, Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, bu sayının 22 binini Türkiye’deki hastalar oluşturmaktadır. Dünyada kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas ve ince barsak gibi organlar ile kan, kemik iliği ve pankreasın insülin salgılayan hücrelerin nakli yapılabilmektedir. Türkiye’de ise, kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas, kornea, kemik iliği ve kan nakillerinin başarıyla yapılmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 22 bin hasta organ beklemekte olup, organ bağışını özendirecek tüm çalışmalar hastaların mağduriyetine çare olacaktır. Türkiye'de 60'ın üzerinde organ nakli merkezi olduğunu ve bu merkezlerde kalp, akciğer, karaciğer, ince barsak, böbrek, pankreas ve doku nakilleri yapılmaktadır. Türkiye’de organ bağış oranı düşük ama bu sorun yalnızca ülkemize ait değil. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de nakil sayıları istenilen orana maalesef ulaşamıyor.” dedi.

Türkiye’de 2013 yılı verilerine göre 20 bin 830 böbrek, 2 bin 47 karaciğer, 235 pankreas, 393 kalp ve 39 akciğer hastasının organ nakli için beklediğini kaydeden Çakıroğlu, organ bağışının istenilen düzeyde olmaması nedeniyle kimilerinin bu bekleyiş sırasında hayatını kaybettiğini, kimilerinin ise organ bulunamadığı için yakınlarından alınan organlar ile sağlığına kavuştuğunu söyledi.

Organ bağışı yapmak için bağış yapmak isteyen bireyin, kamu veya özel hastanelerinin "Organ Nakil Koordinatörlüğüne” başvurmasının yeterli olduğunu ifade eden Çakıroğlu, organ bağışı sonrası kişinin bilgilerini içeren "Doku ve Organ Bağış Belgesi" kartı hazırlandığını ve bu kartı kişinin yanında taşımasının ve ailesinin de bu konuda bilgilendirmesi gerektiğini vurguladı.

Çakıroğlu, organ nakli için teknik ve teknolojik alt yapı gerekliliğinin sağlanması ve organ nakli merkezi sorumlusunun bu konuda yeterli olması gerektiğini belirterek, bitkisel hayata girmiş bir kişiden organ alınamayacağını ve kişinin kadavra sayılabilmesi için beyin ölümünün gerçekleşmiş olması gerektiğini, bu kararın da uzman hekimler tarafından verildiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Haber29.NET