Karaca Mağarası Turizm Sezonuna Hazır

Sezon çalışmalarını İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ekrem Akdoğan’la yerinde inceleyen Gümüşhane Valisi Yusuf Mayda; “Gümüşhane turizminin önemli unsurlarından biri olan Karaca mağarasını yeni sezona hazır hale getirdik. Turizmin özellikle ülke ekonomileri üzerindeki olumlu etkileri, bu sektörün ekonomik yönünü daha da ön plana çıkarmaktadır. Gümüşhane’de yaptığımız çalışmalarda ilk hedefimiz tarihi dokunun, kültürün ve doğanın verdiği güzellikleri görünür hale getirmektir. Şehir ile ilgili sürdürebilir projeler yapılarak, kış, kırsal ve kültür turizminin il ekonomisine katkısını artırmak, elimizdeki doğal ve tarihi mirasımızın pazar payını artırabilmek için projeler üretiyoruz. Gümüşhane’de özellikle yer şekillerinin ve iklimin şekillendirdiği doğal turizm ögeleri mevcut. Bizde bu imkânları olabildiğince yerinde kullanmaya çalışıyoruz. “dedi.

KARACA MAĞARASI

Gümüşhane'nin Torul İlçesine bağlı Cebeli Köyü sınırları içerisinde bulunan Karaca Mağarası şehir merkezine 17 kilometre mesafede. Gümüşhane-Trabzon karayolunun 17. kilometresinden kuzeye ayrılan 4 kilometrelik yolu takiben mağaraya ulaşılır. Mağaranın bulunduğu yerde kır kahvesi, dinlenme tesisleri gibi ziyaretçilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacakları öncül tesisler mevcut.

Denizden yüksekliği 1550 metre olan mağaranın oldukça yüksek bir konumda. Bu yüksekliğinde etkisiyle havalandırma sınırında bulunan mağaranın içindeki damlataşı oluşumu halen devam ediyor. Uzunluğu 145 metre olan Karaca Mağarası damlataşları, çeşitlilik ve renk bakımından çok zengin bir yapıda. Bu yapılar sarkıtlar, dikitler, sütunlar, bayrak şekilleri, org desenli duvarlar, mağara çiçekleri, mağara incileri, traverten havuz ve basamaklarından oluşmakta. Travertenlerin renk olarak beyazdan laciverte kadar çeşitlenmesi ise damlataşı şekillerini oluşturan suyun içinde, demir ve magnezyum gibi erimiş mineral maddelerin çokluğunu kanıtlıyor. Yatay yönde bir gelişme gösteren Karaca mağarasının dört salonu da elips biçiminde şekillenmiş. Salonlardan ilki, çatlaklardan sızan suların oluşturduğu dev boyutlu duvar damlataşları ile ikiye bölünüyor. Girişte ana salonun uzunluğu 28 metre yükseklik yer yer değişkenlik göstermesine rağmen 10 metre dolaylarında seyrediyor. Org biçimli damla taşlardan oluşan duvar salonu öyle kapatmış ki salona geçmek için küçük bir damlataşı tünelinin içine girmek gerekiyor.

İki ve Üç numaralı salonlar oldukça büyük bir alana sahip. Mağara içindeki en gelişmiş ve en güzel sütun 20 metrelik yüksekliğiyle bu salonda yer alıyor, salonun içinde en derin yeri bir metreyi bulan iki küçük göl bulunuyor. Dördüncü salona ise, girişteki ilk salonun ikinci kısmından giriliyor. Damlataşı şekillerinin en güzel örneklerine sahip olan bu salon org biçimli duvarla ortadan ikiye ayrılmış, salonun her iki kısmında ve geçitlerde su dolu küçük traverten havuzları bulunuyor.

Mağara içinde akarsu bulunmadığından damlataşı oluşumları tavandaki çatlaklardan sızan sulardan besleniyor. Mağara içinde belirgin hava akımı olmaması nedeniyle, içerdeki nem derinlere inildikçe yoğunlaşıyor. Damlataşı oluşumu sırasında açığa çıkan karbondioksitin de etkisiyle, mağara içinin ısısı yazın dışarıya göre daha ılık bu özellik, Karaca Mağarasında küçük bir mikro klima alanı yaratmış.