Dinamitin Yok Ettiği Eliyle Binlerce Hayata Dokundu
Kendi düğününde dinamit patlaması sonucu sağ elini kaybeden Mürsel Eryılmaz, geçirdiği psikolojik travmalar sonrasında Gümüşhane Engelliler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kurarak önce kendini sonra binlerce engelliyi topluma kazandırdı.
Kendi düğününde dinamit patlaması sonucu sağ elini kaybeden Mürsel Eryılmaz, geçirdiği psikolojik travmalar sonrasında Gümüşhane Engelliler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kurarak önce kendini sonra binlerce engelliyi topluma kazandırdı.
Gümüşhane’nin Gözeler Köyünde 1958 yılında dünyaya gelen Mürsel Eryılmaz ilk ve orta okul eğitimini yaşadığı köyün okulunda bitirdikten sonra lise eğitimini Gümüşhane’de tamamladı.
Çocukluğunda geçim sıkıntısı ve yoksullukla tanışan Eryılmaz, “Bizim zamanımızda yoksulluk vardı. Hayvancılık yapardık, o dönemde köyde başka ne yapılır zaten. Orta okul ve liseyi zorluklarla okudum, babamın parası yoktu. Lise okurken köyden Gümüşhane’ye yürüme gelip giderdik, kara lastikle” sözleriyle yaşadığı sıkıntıları anlattı.
Askerden geldikten sonra evlilik kararı alan Eryılmaz, düğün gününde elinde dinamit patlaması sonucunda sağ elini kaybetti. Patlamadan sonra gözü, kolu ve en çokta psikolojisi zarar gördüğü için hastanelerde fazlasıyla zaman geçirdi. Hastane koşuşturmalarına bir süre ara veren Mürsel Eryılmaz, halk kütüphanesindeki memuriyet hayatına başladı.
Uzun süre sonra ilk kez eli olmadan topluma çıktığı için kendini ötekileştirip, elinin olmayışını kendine yük etti. Kütüphaneye öğrenci gelip kendisine soru sorunca hemen elini saklayan, elini cebine sokmadan müdürün yanına gitmeyen Eryılmaz, “Toplum beni dışlamadı ama ben kendim, kendimi toplumdan dışladım” dedi.
“Kazandığı parayı psikologlara verdi”
Kütüphanede çalışırken başına gelen bir hadiseyi anlatan Eryılmaz, “Birgün, müdür bey beni yanına çağırdı, yanında da bir misafiri var, elim cebimde. Kendimce elimi saklıyorum tabi. Müdür diyeceğini dedikten sonra ben çıktım. Misafir durur mu, yapmış yorumunu. ‘Bu ne saygısızlık, eli cebinde müdürüyle konuşuyor’ demiş. Müdürüm biliyordu durumumu, izah etmiş. O gün müdür beyin misafiri gelip benden özür diledi” şeklinde konuştu.
İçinde bulunduğu sıkışıp kalmışlık duygularından kaçarken kendini psikiyatri servislerinde bulmaya başlayan Eryılmaz, memuriyetinde maaşını alır almaz ilk iş olarak psikoloğa gittiğini, bir seanstan çıkıp başka bir seansa koştuğunu söyledi. Toplumdan kaçarken, aynı zamanda da toplum içerisinde kendine bir yer arayan Eryılmaz, sesini duyurmak istediği zamanlarda çevresinde engellileri temsil edecek kimse bulamadı. Bu durum onda kendi gibi olanların sesi olma isteği uyandırdı.
“Binlerce insanın sesi oldu”
Engellileri temsil edecek bir dernek kurma fikrinde kararlı olan Mürsel Eryılmaz, çalışmayı sürdürdüğü işini bıraktı ve hazırlıklara başladı. Bu derneği kurarken hiçbir şekilde kimseden destek almadığını, bütün masraf ve giderleri cebinden karşıladığını dile getiren Eryılmaz, “Dernek tamamen kurulduktan sonra, ‘Tüm Engelliler Konfederasyonu’na bağlandık. Bu vesile ile Gümüşhane'yi temsilen çok defa Avrupa'ya gittim. Avrupa’da öyle engelliler gördüm ki bazı uzuvlarından tamamen yoksunlar ama yine hayatla ve kendileriyle barışıklar. Bunları gördükten sonra aslında psikolojim düzelmeye başladı. Kahvehanelere girmekten kaçarken bir anda toplum içine girmeye başladım" dedi.
Beş yıl içinde yüzlerce engelli vatandaşa gerek kamu kurumlarında gerekse özel sektörde istihdam sağlayan dernek, İşkur ile ortak yürüttüğü projeler sayesinde onlarcasını da kendi işinin patronu yaptı.
“Onlara balık vermek yerine balık tutmayı öğrettik”
Gümüşhane Engelliler ve Sosyal Yardımlaşma Derneğinin kurucusu Mürsel Eryılmaz, Avrupa’ya yaptığı ziyaretlerde oradaki engelli vatandaşlara tanınan hakları gözlemleme fırsatının yanı sıra, Türkiye’deki engelli vatandaşların ailelerinin tutumuna ilişkin bazı tespitlerde bulundu.
Yaptığı gözlemleri dile getiren Eryılmaz, “Avrupa da engellilerin yararlandıkları hizmetleri gözlemledim. Türkiye’de engellilere verilen bakım hizmeti bizim derneğin çabaları ile hayata geçti. Gümüşhane’de ben engellilerin tespitini yapamıyordum. İnsanlar çocuklarının engelli oluşundan utandıkları için bu durumu saklıyorlardı ve bu nedenle sayıyı tespit edemiyorduk ama onların gizlenmeye değil, herkesten daha fazla görünmeye ihtiyacı vardı. Devletten gelen destekler neticesinde aileler açılmaya ve yardımları kabul etmeye başladı. Engelli olan vatandaşları topluma kazandırmak ve onların da meslek sahibi olabilmeleri için çok çalıştım. Onlara balık vermek yerine balık tutmayı öğrettik" dedi.
Gümüşhane Engelliler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurulduğundan bu yana ihtiyacı olan engellilere 130 adet tekerlekli sandalye ve 17 adet akülü sandalye teslim edildi. Bunlara kuruş para vermeden sahip olduklarını söyleyen Mürsel Eryılmaz, “Çoğunu hayırsever vatandaşlardan, bazılarını ise konfederasyonlardan temin ettik. Kimi zaman vatandaşın kapısına bizzat kendim gidip, yetişkin bezi istedim. Vatandaştan aldığım tepki çoğu zaman ‘git istediğin medikalden al ve faturasını bana gönder’ şeklinde oldu” diye konuştu.
Şimdiye kadar devletten istediği her yardımı aldığını söyleyen Eryılmaz, Gümüşhane küçük bir şehir olduğu için sürekli aynı kişilerden yardım istemek zorunda kaldığını, bu sebepten ötürü utandığını dile getirdi. Finansal olarak daha çok bütçeye ihtiyaçları olduğunu söyleyen Eryılmaz, devletten daha çok destek beklediğini söyledi.
“Engelliler sadece belirli günlerde değil, her gün hatırlanmalı”
Engelli vatandaşların sadece 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ve 10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftasında hatırlandığını söyleyen dernek başkanı Mürsel Eryılmaz, “Engellilerin bu tarihler dışında da hatırlanmaya ve empati duyulmaya ihtiyacı var. Bu ülkede siyasetçisinden esnafına kadar herkesin, engelli vatandaşlarımızı hatırlaması gerekmektedir” dedi.
Haber: Selda Fırat
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |