Aydurmuş birinci oldu
Gümüşhaneli hemşehrimiz şair Mutlu Aydurmuş, 11.Erzurumlu Emrah’tan Cahit Külebi’ye Şiir Yarışmasında birinci oldu.
Tokat’ın Niksar ilçesinde Belediye Başkanlığı ve Tokat Şair ve Yazarlar Derneği işbirliğiyle bu yıl 11.si düzenlenen “Erzurumlu Emrah’tan Cahit Külebi’ye Şiir Yarışması” sonuçları belli oldu.
Yarışmaya “Otuz yıldız” başlıklı lirik hece tarzındaki şiiriyle katılan Aydurmuş, onlarca eser arasında birincilik ödülünü almaya hak kazandı.
Ödül töreninin 17 Ekim Perşembe günü Niksar Altın Ceviz, Yöresel Ürünler ve Kültür Festivalinde yapılacağı yarışmanın seçili kurulunda Tokat Şairler ve Yazarlar Deneği Başkanı Mahmut Hasgül, İLESAM Genel Başkanı, Şair, Yazar Mehmet Nuri Parmaksız, Kümbet Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Sündüs Akça, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi Üyesi Doç. Dr. Celal Varışoğlu, Niksar Belediye Başkanı Semih Tepebaşı, Şair-Yazar Hasan Akar ve Gümüşhane Üniversitesi Öğretim Üyesi Şair- Yazar Talat Ülker yer aldı.
Gümüşhane doğumluyum. Evli ve iki erkek çocuk babasıyım.
İş sağlığı ve güvenliği üzerine yüksek lisans yapan ve yaklaşık 25 yıldır şiir yazan evli ve 2 çocuk babası Aydurmuş, daha önce Amasya Belediyesinin düzenlediği şiir yarışmasında üçüncü, Samsun İlkadım Belediyesinin düzenlediği şiir yarışmasında dördüncü, diğer şiir yarışmalarından da çeşitli dereceler elde etmişti.
İşte birincilik getiren şiir:
Otuz Yıldır
Kimse bilmez takvimlere gençliğimi astığımı
Son umudun defterini dürüyorum otuz yıldır
Bir makberin kıblesine hazır ettim yastığımı
Dört tekbirle musallaya yürüyorum otuz yıldır
Uyutulmuş yalanlarla kutsayarak taatleri
Ebû Cehil günahıyla yok sayarak vaatleri
Bir intihar kisvesine bürünmüş tüm saatleri
Kaçınılmaz nihayete kuruyorum otuz yıldır
Soluduğum her nefeste çoğaldıkça hasaretim
Bir eyvahın balyozuyla kırılıyor cesaretim
Daha kaç yıl sürecek ki karanlığa esaretim
Yusuf gibi bir zindanda çürüyorum otuz yıldır
Bir hayalin terkisine ölü düşleri yükleyip
Zulüm denen filler için boşa Ebabil bekleyip
Yani topal gölgelerin arkasından emekleyip
Mantığımı çıkmazlara sürüyorum otuz yıldır
Nerden baksan izim belli aşk-ı masal çağlarında
Kah Mecnunun çölündeyim kah Ferhatın dağlarında
Bir bülbülün lisanıyla ötüp hasret bağlarında
Yüreğimi fütursuzca buruyorum otuz yıldır
Kula gölge Rabbe ayan bir girdabın içindeyim
Nedamete vakit çok geç son hiçliğin hiçindeyim
Küfre dönük sorgularla nedenlerde niçindeyim
Zulamda ki sualleri soruyorum otuz yıldır
Çok zamandır yüzüm asık az gülecek olsam var ya
Tükürüyor suratıma aynada ki garip parya
Demem o ki yoktan öte hayat koca bir fasarya
Yetim gibi boynu bükük duruyorum otuz yıldır
Hatıralar gözlerime yağmurları dokuyorken
Yere düşen her damlada topraklar aşk kokuyorken
Kırkı çıkmış sevdalara gökler "Yasin" okuyorken
Üç bin harfte bir tek rahmet arıyorum otuz yıldır
Dizlerimde uyutsamda o kızılca kıyameti
Kendisinden menkul imiş yaşamanın kerameti
"Ol" dediği günden beri aradığım selameti
Bir şiirin kefenine sarıyorum otuz yıldır.
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |