Ali Saraç: Gümüşhane'de Cumhurbaşkanı

Bundan önceki Cumhurbaşkanlarının Gümüşhane’yi ziyaret ediş sebepleri ile Sayın Erdoğan’ın ziyaret ediş sebepleri farklıdır. Gerek yerel basında, gerekse bazı sitelerde, ziyaret öncesi yazılıp çizilen, verilen haberlerde ve beklentilerde, Cumhurbaşkanı seçimlerinde, Gümüşhane’den kendisine %75 destek verilmesi nedeni ile “Teşekkür” etme amacı ile ziyarette bulunacağı yazılıp çizilmiştir.

Önceki cumhurbaşkanlarından halkımızın talepleri olduğu gibi, elbette bundan da halkımızın talepleri olacaktır. Talepler sitelerde, gazetelerde, 15 maddeye kadar sıralayanlar olmuştur. Tabi zaman taleplerin karşılanıp karşılanmayacağını gösterecektir.

Elbette ki misafir perver halkımız,Gümüşhane’ye gelen her cumhurbaşkanına gösterdiği konuk severliği, Sayın Erdoğan’a da fazlasıyla göstermiştir. Gösterecektir.

ANCAK; İlimize teşrif eden diğer cumhurbaşkanları, Gümüşhane’ye büyük koruma orduları ile gelmemişlerdir. Diğer illerden otobüslerle insanlar taşınmamıştır. Erzurum’dan, Sivas’tan, Malatya’dan diğer komşu illerden yüzlerce koruma orduları, polisler getirerek, her yeri didik didik arattırarak halkımızı huzursuz, trafiği felç etmemişlerdir.

Trafiği  felç ederek hastaneye gidecek acil hastaların gitmelerine engel olan bir durum olmamıştır.  . Komşu illerden gelen güvenlik güçleri olmadığı gibi giderken de ölen ve yaralananlar  ve boynu bükük yavruların yetim kalmasına sebep olmamışlardır.

Cumhurbaşkanlarından Sayın Demirel’i, ilimizde dinleme fırsatım oldu. Konuşurken Promtherlerde  yazılı metinlere bakarak konuşma yapmamıştır.

Yaptığı konuşmasında, Gümüşhane’nin kalkınması ile ilgili açıklamalarda bulunmuş,“Gümüşhane’yi  ‘BURSA’ yapacağım demişti. Gümüşhaneli halkımızda, coşku ile dakikalarca alkışlamışlar ve sloganlar atmışlardı.

Gümüşhane coğrafi bakımdan farklı bir şehirdir. İki dağın arasında bir vadi. Burası “BURSA” olabilir mi kimse demedi. Ama, alkışlamaya devam ettiler. Sonunda herkes gördü ki,  iki dağın arasında bir vadiden Bursa olmuyor. Yani lafla peynir gemisi yürümüyor.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da aynı heyecanla Gümüşhaneliler bağrına basmıştır. ANCAK;  Cumhurbaşkanı, Gümüşhane iki dağın arasında bir vadinin çevresine kurulmuş, 38. bin nüfuslu bir şehir. Burada yaşayan insanlar ne yerler ne içerler, bugüne kadar, işsizlik nedeni ile göç vermiş bu şehirde işsizliği önlemek için hangi adımların atılacağını açıklama yerine, Kobani olaylarına yer verilmiştir.. 

Efendim Gümüşhane’ye yollar ve tüneller, hastane ve okul yapılacakmış. Eski Zigana tünelini yapanlar, kazma küreklerle, insan gücü ile yapmıştır. Şimdi ise, makinelerle yapılmaktadır. Devlette devamlılık vardır. Bunlar devletin zaten asli görevleridir. Elbette yoların yapılması da şarttır.

Ama, yollar karın doyurmuyor ki, işsizlikle ilgili bir yatırım ve gelişme olacak mı? Halkın beklentileri hep bu yönde idi. Mesela, Tekkedeki, kuşburnu fabrikası çürümeye devam edecek mi?  Beş yıldır, Karaer Mahallesinde, eğitim ve öğretime devam eden, Hasan Bey Mahallesinde ki, Aysın Rafet Ataç İlkokulunun, yaklaşık 850 öğrencisinin durumu aynen devam mı edecek?

Üç yıl önce okullara dağıtılan tablet bilgisayarların alt yapısı olmadığından öğrenciler yararlanamıyor. Öğrenciler okullardan mezun olacaklar, kullanılmayan tablet bilgisayarlar neden dağıtıldı?  Bunlar kullanılırsa belki de özel ders almaya ya da dershaneye gitmeye gerek kalmayacak.

Üç yıl önce, dağıtılan tablet bilgisayarların daha alt yapısını daha yapamayanlar, Gümüşhaneliye ne verebilirler.? Kuru gürültü karın doyurmuyor. Boşuna kimse ahkam kesmemeli.

Gümüşhaneliler; israfa, gösterişe, halkı aldatmaya, yalana talana ve yolsuzluklara adı karışanlara; görüşü , düşüncesi ve siyasi anlayışı ne olursa olsun, destek vererek, Gümüşhaneli, Ahmed Ziyaüddini  Hazretlerini üzmemeye özen göstermelidirler.