11.11.2011, 17:23
GÜMÜP’ün GÜSİAD Bünyesine Dahil Olması Üzerine !
Önce selam,sonra kelam!
Yaşadığımız “günlerin efendileri”ndeki hayır ve bereketin,
bu başlangıca da yansıması temennisiyle merhaba. Kalemin ucunda,daha
sonra klayve tuşlarında zamanla birlikte heyecanlar ve coşkular da
köreliyor.Bu eskimiş/köhnemişlikle huzurunuza
çıkıyorum,sürçülisan edersem bağışlayın.
“Bir işten maksat neyse,hüküm ona göredir,”kutsal ilkesi
uyarınca,ortak hedef ve gayemiz memlekete hizmet olduğuna göre,bu
bağlamda,hoşgörü avantajıyla başlıyorum demektir,inşallah
öyledir.
Bu girizgâhtan sonra sadede gelebiliriz.Konuyu başlığa
kondurdum,şimdi gelişme bölümüne sıra geldi
Geniş kapsamlı,son GÜSİAD toplanısıyle ilgi kanaatimi yazı
başlığıyla özetlemek istedim; açılıma geçeyim.Nitel ve nicel
varlığıyla GÜMÜP katkılı GÜSİAD’dan teoriden-pratiğe
geçişte daha aktivist olması beklenir.ÇÜNKÜ:
“G”li derneklerin isim babası ve daha fazla ilgiye,himmete muhtaç
ilimiz Gümüşhane, bırakınız “dörtdörlük,üçlük,ikilik”i
birçok meselede yurt genelinde son dörtlük mağdurlar
grubundadır,ÖZETLE:
*Artan göç ve azalan nüfus olgusu
*Küçükboy sanayiyiden fakir,büyük sanayiden yoksunluk..
*Son bir yılda YENİ ŞİRKET kurulmayan dört ilden birisi olmak.
*Radyasyon değeri ölçümünde,sürekli ilkler arasında bulunmak.
*Kamu denetiminin yetersiz oluşu,sivil toplum kuruluşlarının bu
bağlamdaki varlık ve ağırlıklarının hafif kalışı..
*Eğitim alanında ilk ve orta öğrenimde,”kefenin
yırtılmasına”rağmen,henüz istenilen ve olmasıgereken seviyeye
ulaşamayış.
*”Kervan yolda dizilir”deyimini çağrıştıran,Gümüşhane
Üniversitesi kervanı yola çıkalı bir hayli olmasına
rağmen,dizilim,düzeltim tamamlanmadı.Bu konuda en önemli ve ivedi
olan YURT,probleminin birçok öğrenciyi yurtlarına/memleketlerine
dönmeğe mecbur edişi..
*Yurt genelindeki deprem haritasında 1.Bölgede yer alan KELKİT ve
ŞİRAN ilçelerimizde,bu bağlamda yapılması şart olan teknik ve
idari işlere gerekli önemin verilip,icraatın yapıldığından kuşku
duyulması..
*İstihdam problem olmaktan çıksın da,nasıl çıkarsa çıksın,
sakat mantığıyla hareket etmenin doğurduğu,doğuracağı
sakıncaların gözardı edilmesi.Hiçbir ekonomik getirinin,insan ve
çevre sağlığının karşılığı olamayacağı tartışılmaz
gerçeğinin bile ıskalanmasına rağmen,ekonomik i getirinin onca
“iş riskine rağmen “devede kulak”bile olamayışı.Maden
işletmecisi olan şirketlerin “sosyal sorumluluk”ları bağlamında
yapmaları gerekenlerin gerçekleşmeyişi, yerel piyasa için
düşünülen katma değerin,beklentilerin çok gerisinde kalması..
Bir kısmını nazara vermeğe çalıştığım meselelerimizin GÜSİAD
toplantısı gündeminde,yer bulamayışını,buldu ise,kamuoyuna
yansıtılmayışını noksanlık olarak görüyorum.
“Ağaca takılıp,ormanı görmemek”gibi bir benzetme
aşırılığına sapmadan,eleştirimi dillendireyim:
“Organik tarım” konusunun il ve ülke için taşıdığı önem
tartışılmaz.Fakat,bu herşey demek değildir.
Tutalımki,merkez ilçedeki,madensel kirlenmeğe rağmen,il genelinde bu
iş tıkırında gidiyor.
1.Derece deprem bölgesi olan,Köse ovasının birkısmı,Kelkit ve
Şiran’ın tamamında yani birinci deprem bölgesinin öncelikli
meselesinin bu olması gerekmez mi?
Bu gerçeğin veya en azından bakış açısının, GÜSİAD
toplantısında gündem almayışı/gündeme alınmayışı
tekrarlamalıyım ki bir ihmal veya noksanlıktı,hem teknik bilgi,hemde
uygulama Konuya ilişkin teknik bilgi ve tecrübesiyle ,muhterem YÜKSEL
HAMZAOĞ’lu gibi bir uzmanın varlığı,hele de kuruluşun başında
bulunması büyük bir şanstır. Yüksel bey,oluşturacağı ekibiyle
Kelkit ve Şirana giderek, muhtemel bir deprem durumunda adı geçen
ilçelerin konumu ve binaların durumu,yapılan yen i inşaatlarda şart
olan kamu denetiminin ne ölçüde yerine getirildiği konusunda
bilgilenip,,bir sivil toplum örgütü olarak gerekenleri
yapmak,(varsa) uyuyanları uyandırmak..Yani,kamu denetim
zaafını,kamuoyu etkinliğiyle dengeleme gereği ihmal edilemez
“Yaptırım gücü “mü dediniz? Yasaların verdiği bu gücü
kullanamayanlar için bumerang etkisini yani..
Artık,”bile bile lâdes”dönemi sona ermeli.
Yasal yetkilerini kullanmayan/kullanamayanların elinden bu
“eğlenceleri”resmen )çekilip,alınamazsa da,işlevsiz hale
getirilmelidir.Bu da kamuoyu baskısı ve STK.ların daha aktif ve
etkili olmasını gerekitrir
Kullanmadıkları/kullanamadıkları oyuncaklar bile çocukların
elinden alınır!
Kayıplar haddi aştı,yetmedi mi?
Yaşadığımız “günlerin efendileri”ndeki hayır ve bereketin,
bu başlangıca da yansıması temennisiyle merhaba. Kalemin ucunda,daha
sonra klayve tuşlarında zamanla birlikte heyecanlar ve coşkular da
köreliyor.Bu eskimiş/köhnemişlikle huzurunuza
çıkıyorum,sürçülisan edersem bağışlayın.
“Bir işten maksat neyse,hüküm ona göredir,”kutsal ilkesi
uyarınca,ortak hedef ve gayemiz memlekete hizmet olduğuna göre,bu
bağlamda,hoşgörü avantajıyla başlıyorum demektir,inşallah
öyledir.
Bu girizgâhtan sonra sadede gelebiliriz.Konuyu başlığa
kondurdum,şimdi gelişme bölümüne sıra geldi
Geniş kapsamlı,son GÜSİAD toplanısıyle ilgi kanaatimi yazı
başlığıyla özetlemek istedim; açılıma geçeyim.Nitel ve nicel
varlığıyla GÜMÜP katkılı GÜSİAD’dan teoriden-pratiğe
geçişte daha aktivist olması beklenir.ÇÜNKÜ:
“G”li derneklerin isim babası ve daha fazla ilgiye,himmete muhtaç
ilimiz Gümüşhane, bırakınız “dörtdörlük,üçlük,ikilik”i
birçok meselede yurt genelinde son dörtlük mağdurlar
grubundadır,ÖZETLE:
*Artan göç ve azalan nüfus olgusu
*Küçükboy sanayiyiden fakir,büyük sanayiden yoksunluk..
*Son bir yılda YENİ ŞİRKET kurulmayan dört ilden birisi olmak.
*Radyasyon değeri ölçümünde,sürekli ilkler arasında bulunmak.
*Kamu denetiminin yetersiz oluşu,sivil toplum kuruluşlarının bu
bağlamdaki varlık ve ağırlıklarının hafif kalışı..
*Eğitim alanında ilk ve orta öğrenimde,”kefenin
yırtılmasına”rağmen,henüz istenilen ve olmasıgereken seviyeye
ulaşamayış.
*”Kervan yolda dizilir”deyimini çağrıştıran,Gümüşhane
Üniversitesi kervanı yola çıkalı bir hayli olmasına
rağmen,dizilim,düzeltim tamamlanmadı.Bu konuda en önemli ve ivedi
olan YURT,probleminin birçok öğrenciyi yurtlarına/memleketlerine
dönmeğe mecbur edişi..
*Yurt genelindeki deprem haritasında 1.Bölgede yer alan KELKİT ve
ŞİRAN ilçelerimizde,bu bağlamda yapılması şart olan teknik ve
idari işlere gerekli önemin verilip,icraatın yapıldığından kuşku
duyulması..
*İstihdam problem olmaktan çıksın da,nasıl çıkarsa çıksın,
sakat mantığıyla hareket etmenin doğurduğu,doğuracağı
sakıncaların gözardı edilmesi.Hiçbir ekonomik getirinin,insan ve
çevre sağlığının karşılığı olamayacağı tartışılmaz
gerçeğinin bile ıskalanmasına rağmen,ekonomik i getirinin onca
“iş riskine rağmen “devede kulak”bile olamayışı.Maden
işletmecisi olan şirketlerin “sosyal sorumluluk”ları bağlamında
yapmaları gerekenlerin gerçekleşmeyişi, yerel piyasa için
düşünülen katma değerin,beklentilerin çok gerisinde kalması..
Bir kısmını nazara vermeğe çalıştığım meselelerimizin GÜSİAD
toplantısı gündeminde,yer bulamayışını,buldu ise,kamuoyuna
yansıtılmayışını noksanlık olarak görüyorum.
“Ağaca takılıp,ormanı görmemek”gibi bir benzetme
aşırılığına sapmadan,eleştirimi dillendireyim:
“Organik tarım” konusunun il ve ülke için taşıdığı önem
tartışılmaz.Fakat,bu herşey demek değildir.
Tutalımki,merkez ilçedeki,madensel kirlenmeğe rağmen,il genelinde bu
iş tıkırında gidiyor.
1.Derece deprem bölgesi olan,Köse ovasının birkısmı,Kelkit ve
Şiran’ın tamamında yani birinci deprem bölgesinin öncelikli
meselesinin bu olması gerekmez mi?
Bu gerçeğin veya en azından bakış açısının, GÜSİAD
toplantısında gündem almayışı/gündeme alınmayışı
tekrarlamalıyım ki bir ihmal veya noksanlıktı,hem teknik bilgi,hemde
uygulama Konuya ilişkin teknik bilgi ve tecrübesiyle ,muhterem YÜKSEL
HAMZAOĞ’lu gibi bir uzmanın varlığı,hele de kuruluşun başında
bulunması büyük bir şanstır. Yüksel bey,oluşturacağı ekibiyle
Kelkit ve Şirana giderek, muhtemel bir deprem durumunda adı geçen
ilçelerin konumu ve binaların durumu,yapılan yen i inşaatlarda şart
olan kamu denetiminin ne ölçüde yerine getirildiği konusunda
bilgilenip,,bir sivil toplum örgütü olarak gerekenleri
yapmak,(varsa) uyuyanları uyandırmak..Yani,kamu denetim
zaafını,kamuoyu etkinliğiyle dengeleme gereği ihmal edilemez
“Yaptırım gücü “mü dediniz? Yasaların verdiği bu gücü
kullanamayanlar için bumerang etkisini yani..
Artık,”bile bile lâdes”dönemi sona ermeli.
Yasal yetkilerini kullanmayan/kullanamayanların elinden bu
“eğlenceleri”resmen )çekilip,alınamazsa da,işlevsiz hale
getirilmelidir.Bu da kamuoyu baskısı ve STK.ların daha aktif ve
etkili olmasını gerekitrir
Kullanmadıkları/kullanamadıkları oyuncaklar bile çocukların
elinden alınır!
Kayıplar haddi aştı,yetmedi mi?
2
az bulutlu
Namaz Vakti
22 Kasım 2024
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |
ya verilecek cevap çok veya yok. Mevlâna Hazretlerinin altın kriteri uyarınca ben YOK u seçiyorum!
Daha de vahimi,içindeki kin ve gayzı gizleme gereği duymuyorsun.
Su-i zan ve kötü niyetlisin.
Bir işte maksada göre hüküm verileceği kuralından bile habersizsin.
Ve bu halinle,"BAL"lı değil Zehirlisin.
Bu tasvir/tanımdan sonra,dokunulmazlığına karar vererek, akli,ilmi,gerçekçi cevap verme çabasından vazgeçiyorum.
Sana değil,saçmalamalarının yayımlanmasına esef ediyorum.