Erzurum'a Gidirem

  Öğretmenler olarak Kelkit Eğitim Bir-Sen  organizasyonu ile 11 Haziran 2023 günü, günübirlik Erzurum ilimizin tarihi yerlerini ziyaret etmek için 07.00’de Kelkit’ten hareket ettik. Talep çok olunca iki otobüsle gitmek zorunda kaldık. Bu tür organizasyonların öğretmenler arasında birlik ve beraberliği, dayanışmayı, aralarında daha iyi iletişim kurmalarına yardımcı olduğunu da tekrar gördük bu vesileyle.

                  İlk durağımız Bayburt Öğretmenevi'nde kahvaltı molası oldu.  Saat 16.00’daki ana yemeğe kadar bizi gayet iyi idare etti .

                Kop Dağı’nın kıvrımlı yollarını geçerken sohbetlerde koyulaşıyordu. Aşkale derken soluğu Abdurrahman Gazi Hz. Türbesi’nde aldık. Dağın eteğinde Erzurum’a güneyden gelebilecek saldırılara gövdesini siper etmiş, dostlarının kendisini ziyarete gelenleri ise selamlıyordu. Buradaki trafik o kadar yoğundu ki araçlar adeta kıl payı diyebileceğimiz şekilde yan yana geçiyordu. Halk, sünnet olacak çocukları buraya manevi ikliminden faydalanmaları için getiriyor ve türbede dua ediyordu.

           Tabii birde dilden dile dolaşan efsane vardı. Arabaların vites boşta iken rampaya doğru gitmesi hikayesi.  Koca otobüsle denedik valla doğru… Otobüs vites boşta iken ileri –geri   rampaya doğru gidiyor. Anlatmalarına çok araştırılmış ama kesin bir yargıya varılamamış. O zaman Allah’ın hikmeti demekten başka bir yol kalmıyor geriye.

           

           İkinci durağımız Nene Hatun tabyası oldu. Nene Hatun nenemizin kabrine yaklaştıkça manevi atmosferin arttığını hissettik. Yıllar önce Saffet  Hocamdan Nene Hatun nenemizle ilgili bir menkıbe dinlemiştim. Aklıma gelince şahsen ben çok duygulandım. Hatta Nene Hatun nenemizle hocama da selam gönderdim, İNŞALLAH yerine ulaşmıştır.

             Mecidiye Tabyası’ da etkileyici ve bir o kadarda düşündürücü bir mekân. Birinci katlar büyükbaş hayvanlarına istirahat yeri olmuş….

              Çifte Minare ve hikayesi …. Rehberimiz Fatih Beyin anlatımıyla duygulanmamak elde değil. Mimarisiyle , usta ve çırak ilişkisindeki durumu, sevgiyi, pişmanlığı ve acıklı sonu düşündürücü…

             Kurşunlu Cami, üç Kümbetler,  Medreseler, Kale, Hanlar, Hamamlar ve sayamadığım birçok eser yıllara meydan okurcasına hala ayakta…

            Ulu Cami’yi unutmadık tabii. 1950 yılından sonra nasıl yenilendiğini de öğrenmiş olduk Fatih Bey’den.

              Ve Kurtuluş Savaşı’nda önemli bir rol oynayan Erzurum Kongre binası. Hemen girişte Kelkit Mebusu Hafız Osman Nuri Efendi’nin de(Nasuhbeyzade)  bu kongreye katılmasına şahitlik eden sırasını da görmek gurur vericiydi.

               Ayrıca son dönemde yaptırdığımız atlama kulelerini görünce dedelerimizin yaptırdığı o eserleri sonsuza kadar yaşatmamız gerektiği fikrine vardım.

              Yeme içmeye gelince Cağ Kebabı ve Kadayıf Dolması olursa yeterde artar bile….

             12-13 saatte çok yer gezdik ama zaman kısıtlı olunca çok çok daha yer gezemedik göremedik. İnşallah başka zamana…

               Ve ve Ekrem Başkanın 20.30'da gür sesi duyuldu:
--- Kelkit yolcusu  kalmasınınnnnn!