ERDOĞAN'IN BAHÇELİ PLANI

 1 Kasım 2015 seçimleri, Erdoğan için, hem bir zafer oldu, hem de ona yeni fırsatlar doğurdu.

MHPnin seçimdeki ağır yenilgisi, ona yeni oyun alanları açtı. MHP tabanından gelen, genel merkeze itiraz ve yeni bir yönetim arzusu, genel merkez tarafından kabul edilmeyince, Erdoğan için bu oyun, daha ilginç hale geldi. MHPde değişim isteyenlere mahkeme yolunun gösterilmesi de ayrı bir güzellikti Erdoğan için. Şimdi MHP açısından, artık bütün yollar Erdoğana çıkıyor.

Yargı bağımsız bir karar verebilirse ne ala, bu söyleyeceklerim olmayacaktır, ama Erdoğanın, yargıyı tamamen kendi sultası altına aldığı, ayan beyan ortadadır. Bunu herkes gibi, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli de bilmektedir. Devlet Bahçeli açısından Erdoğan düştüğü denizdeki yılandır. Genel başkanlıktan hiçbir şart ve durumda ayrılmak istemeyen Devlet Bahçeli, boğulmamak için, can simidi sandığı bu yılana sarılacaktır. Erdoğan telkinleriyle ve tehditleriyle şu veya bu şekilde, MHP kongresinin yapılmasını, mahkeme kanalıyla engelleyeceğini, Bahçeliye gösterecektir. Bahçeli de bu umutla, anayasa referandumu dâhil, her konuda Erdoğana destek olacağı intibaını vermeye devam edecektir.

Bu karşılıklı güzelliklerin doğuracağı muhtemel sonuçları, görelim o zaman:

İlk olarak Bahçeli referandum için gerekli olan 330 milletvekilinin bulunması için Ak Partinin 317sini 357ye tamamlayacaktır. Referandum kararı meclisten geçtikten sonra Devlet Bahçeli referandumda ret oyu vereceğini açıklayacaktır. Çünkü o da biliyor ki Ak Parti tek başına anayasayı kabul ettirecek bu çoğunluğu sağlayacaktır. Böylece MHP tabanına, AKP ile işbirliği yapmadığını anlatmaya çalışacaktır. Bu arada kongreden de kurtulmuş ve bütün delegeleri değiştirmiş olan Devlet Bahçeli, rahat bir nefes alacaktır zaten.

Erdoğan için bu da bir fırsattır. Devlet Bahçeli'nin, genel başkanlığını desise ile koruduğunu düşünen MHP tabanında, büyük bir hayal kırıklığı olacaktır. Başkanlık sistemini anayasaya koyan Erdoğan, Devlet Bahçeli eliyle MHPyi baraj altında bırakacak kıvama getirdiğini gördüğünde, erken seçim diyecektir. Bu durumda MHP tabanı, ya sandığa gitmeyecek ya boş oy kullanacak ya da CHP ve AKPye kayacaktır.

Bir asker savaşta kendini bir şekilde kurtarabilir, ama vatanını da kaybeder. Devlet Bahçeli kendisini kurtardığı gün, bilin ki MHPyi yılan sokmuştur. Bu seçim sonucunda MHPsiz ve etkisiz bir Kılıçtaroğlu muhalefetinin bulunduğu bir meclis teşekkül edecektir.

Devlet Bahçeli'nin desteği ile Erdoğan başkanlığı, partisi de güçlü bir şekilde meclisi ele geçirdiğinde ve her kanunu, her anayasa maddesini kendilerine göre değiştirdiklerinde, siz o zaman görün diktatörlük ne demekmiş.

Şahin Hüseyin Celep / ANKARA