ENGELLİLERİ ANLAYALIM TOPLUMSAL HAYAT’TAN DIŞLAMAYALIM
Engelliler Topluma Emanet’tir
بِسْمِ اللهِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِۜ وَبَشِّرِ الصَّابِر۪ينَۙ
Yemin olsun ki biz sizi biraz korku biraz açlık, Mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz noksanlaştırmak suretiyle imtihan ederiz. Ey Peygamber Sabredenleri müjdele.(Bakara, 155. Ayet)
Yüce yaradan insana taşıyamayacağı yük sorumluluk yüklemeyecegini buyuruyor. (Bakara, 286.ayet)
Toplum olarak Engellilere karşı herkesin sorumlulukları vardır.
Onları kabullenmek Toplumsal hayattan dışlamamak gerekir.
Toplumumuzda birbirinden farklı engellerle yaşayan insanların sayısı az değildir. Kendi engelleri ile yaşamaya çalışan bu insanların asıl zorlukları, çevrelerinde bulunan gönül engelli insanların ortaya çıkardığı güçlüklerden kaynaklanmaktadır. Ailelerin çoğu zor durumlarla karşılaşmamak için, gerektiğinde engelli yakınını eve kapatmış ve toplumdan tecrit etmiştir.
Hayatı paylaşmak için engel yoktur.
Allah Rasulü, hayatı boyunca Engellilere sahip çıkmış, onları asla hafife almamış, ENGELLERİ sebebiyle ayıplamamış, kınamamıştır. Engellilere yapılacak her türlü yardımın bir sadaka olduğunu söylemiştir.
(İbn Hanbel, V,169)
Sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem: Engellilerle özel ilgilenmiştir, Gorme engelli olan Abdullah ibn-i Ümmü Mektum’u müezzinlik görevine getirdi. Sefere çıkarken kendi vekaletini 13 defa ona verdi.(Tirmizî, Şemâil 104)
Allah Resûlü, engeli sebebiyle topluma katılmaktan çekinen ve bu yüzden çölde yaşamayı tercih eden, Zâhir isminde ki bir sahâbeye her gördüğünde ona iltifat ederdi. Bir gün, Zahir’in kendisinin hiçbir değeri olmadığını söylemesi üzerine Peygamberimiz şöyle dedi: “Hayır! sen, hiç de değersiz değilsin!
Aksine Allah katında çok kıymetlisin!”
Toplum olarak engellilere karşı herkesin sorumlulukları vardır. Onları kabullenmek, Toplumsal hayattan dışlamamak. Bazı Ailelerin en yakınları tarafından suçlandığı, engelli doğan çocuktan dolayı dışlandığı ve sorumlu tutulduğu görülmektedir.
*Kuran-ı kerim insanları engelliler ve engelsizler olarak ayırıma tabi tutmamaktadır. Sosyal hayattan asla dışlamamaktadır. Hangi insan engelli olmak ister ki! Engellilik gerçekten zordur, Elbette Sabrı gerektirir, Manevi açıdan bakıldığında belki insan için üzücü olarak değerlendirilebilir.
Hak, hukuk tanımayan, vicdan ve gönlü kararmış, yaratılış gayesine aykırı düşüncelere mahkûm bir insanın hakikate erememesi Cahillik engellilik değil midir?
“Engelli olmak çok ağır zor bir İmtihandır, Allah (Celle Celaluhu)
Engelli Kardeşlerimize ve Ailelerine sabır ve mükâfat versin.
*Allah batan bir diken dâhi olmak üzere başına gelen her bir musibet sebebiyle Müslüman’ın hatalarını günahlarını örtmekle kalmaz, onu bir derece de yükseltir.” (Müslim, Birr, 46-47)
Ey iman edenler! İyilik ve takvada yardımlaşın. (Maide Suresi, 2.)
İyilik güzel ahlaktan gelir.
İyilik eden iyilik bulur.
Kötülük eden kötülük bulur.
Kimne ederse Kendine eder
İyilik yap İyilik bul.İnsanı İyilik yaşatır.
Her iyilik sadakadır.
“Kim bir İyilik yaparsa ona on katı vardır” (En’am,160)
İnsan değerli bir varlıktır.
Allah katında engelli insanın vücutla değil, anlayış ve kalple ilgili olduğunu bilmeliyiz.
*Engelli olmak; seçim değil KADERDİR.
*Engel, Allah’ın kuluna verdiği hediyedir. Rabbim yeter ki, gönüllerimizi engelli eylemesin.
“Engelliye acıyarak değil: Hayranlıkla bakmalıyız.
*Engelliye saygı göstermedigimiz sürece engelliyiz.
*En büyük Engel Sevgisizliktir.
*Sevgi ile Engelsiz Yarınlara Hep Birlikte.
“İnsan ya Engellidir. Ya engelli yakını vardır. Ya da engelli adayıdır.
Her sağlıklı yaşayan bir ENGELLİ adayıdır.
“Hepimiz bir gün engelli olacağız çünkü yaşlanacagız.
“Engelli olan insanlar Şükrü hatırlatır. Engellilere bakıp halimize şükredelim,
Hamd edelim.
“Allahım bizleri halinden şikayet eden değil, haline şükreden hamd eden Kullarından eyle.”
*İnsanlık, Merhamet üzerine kuruludur: Merhametini Kaybeden İnsanlığını Kaybeder. (Hz Muhammed s.a.s)
*Merhamet acımak değil, acıtmamak, incitmemektir. (Hz Mevlana)
*Kalp herkeste bulunur,
Vicdan herkeste bulunmaz.
*Kim Müslüman kardeşinin ayıbını kusurunu kınar da hor görürse O kusuru işlemeden, görmeden ölmez.
(Tirmizi, Kıyâme,53)
İnsanlara lakap takmak Hucurat suresinin 11. ayetiyle haram kılınmıştır, bu sebeple engelli kişilere Kör, Topal, Kambur, Sağır, Çolak, Kel, Aptal, Deli, gibi ifadelerle hitap etmek ya da onların aleyhlerinde (arkalarından) böyle sözler söylemek Müslüman’a yakışmaz, böyle davranışlar peygamber efendimizi de incitir O ki ümmetine gözleri görmeyen birine yol göstermek sadakadır buyuruyor.
*Hiç kimseyi yaşadıkları için kınama, Kınadıkların imtihanın, Güldüklerin gözyaşın olur. İncittiğin yerden incinirsin. (Hz Mevlana)
*Gülme sakın sen ona, İyi değildir sana,
Kişi neye gülerse, Başa gelen olur.
(Yunus Emre)
*Güvenme güzelliğine,
Bir sivilce ile biter.
Güvenme zenginliğine
Bir kıvılcım ile biter. Rabbine güven o herşeye yeter. (Hz. Mevlana)
*Güzel ahlaklı bireyler yetiştirmek isteyen bizler, Toplu taşım araçlarında engelli, yaşlı, hasta, hamile olan Kardeşlerimize duyarlı olup onlara yer verilmesi gerektiğini çoçuklarımıza, gelecek nesillerimize bizzat kendimizde tatbik ederek öğretelim.
“Devlet Büyüklerimize ve Özellikle Türkiye'nin il ve İlçe bütün Belediye Başkanlarımıza bir öneride bulunmak istiyorum: Metro, Otobüs, Minibüs, Hızlı tren gibi toplu taşıma araçlarının engellilere ayrılan koltuklara veya aracın Kapı girişine olumlu düşünceye sevkeden şu yazı yazılmalı
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |