Adil Şen: Gümüşhanevi dünyaya sığmayan bir alimdir.

Doç.Dr.Adil ŞEN:GÜMÜŞHANEVİ KABINA

VE DÜNYAYA SIĞMAYAN BİR ALİMDİR

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doc.Dr.Adil Şen tarafından verilen konferansın konusu 19.yy’da ülkemizin yetiştirdiği en büyük islam alimlerinden Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleri’ydi.

İlahiyat Fakültesinin Konferans salonunda verilen konferansa Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Alparslan Birdane başta olmak üzere Fakülte Dekanı Prof.Dr.Hüseyin Aydın, üniversitenin çeşitli fakültelerinde görevli çok sayıda öğretim üyeleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Yöneticileri, Eskişehirdeki Gümüşhaneliler Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri ile öğrenciler katıldı.

İlahiyat Fakültesi musiki derneği saz ekibinin Türk Tasavvuf Musikisi dinletisinden sonra öz geçmişi okunan Gümüşhaneli hemşehrimiz Doç.Dr.Adil Şen, konferansını vermek üzere kürsüye geldi.

Dinleyicilere hoş geldiniz diyerek konuşmasına başlayan Doç.Dr.Şen,”Bugün ülkemizin yetiştirdiği çok kıymetli bir islam alimini zaman elverdikçe sizlere anlatmaktan ve tanıtmaktan son derece mutlu olacağım. Bizlere bu fırsatı veren başta üniversitem ve fakültemizin yöneticileri olmak üzere Eskişehirdeki Gümüşhaneliler Derneğimize de çok teşekkür ederim” dedi..

HEM İNSANİ HEM DE İSLAMİ BİR DEĞERDİR

Doç.Dr.ŞEN konuşmasının devamında şunları söyledi: ‘’Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi Hazretleri Gümüşhane’de tüccar bir babanın evladı olarak doğdu. Gümüşhaneli’dir ancak Gümüşhane’ye sığmayacak kadar büyük evrensel bir insandır. Sizlere bu anlamda bir örnek vererek ne demek istediğimi daha iyi anlatmış olacağım. 1920 yıllarında bizim edebiyatçılarımızdan birisi İngiltere’ye gidiyor.Bir deniz kenarında meslektaşı ingiliz bir edebiyatçıyla sohbet ediyorlar. Sohbet konusu Shakespeare’dir.Tam o sırada denizden İngiliz Kraliyet Donanması geçiyor. İngiliz edebiyatçı ayağa kalkıp donanma geçinceye kadar hazır ol vaziyette saygı duruşunda bulunuyor. Bizim edebiyatçı bu duruşa bir anlam veremiyor ve soruyor:

Çok önem verdiniz bu geçişe?

O da :

Evet, bugün dünyada Birleşik Krallık varsa bu donanmamız sayesindedir.

Bizim Türk tekrar sorar :

Belki de siz bu donanmayı hakimiyet kurduğunuz sömürge ülkelerinden daha kıymetli tutarsınız değil mi ?

İngiliz de :

Evet bir tercih yaparsak donanmayı tercih ederiz.

Soruya devam eder bizimki :

Peki adayı mı tercih edersiniz yoksa donanmayı mı?

Tabiiki Adayı tercih ederiz, diye cevap verir İngiliz.

Son soruyu sorar bizim edebiyatçı :

Peki Shakespear’i mi tercih edersiniz yoksa adayı mı?

Tabiiki Shakespeare’i tercih ederiz der İngiliz. Çünkü elimizde Shakespeare gibi birisi varsa biz dünyanın her yerinde bu büyük krallığı kurarız.” der.

Görüyorsunuz sevgili dinleyicilerimiz dünyanın;içinden yetişmiş insanlarına,önemli şahsiyetlerine verdiği değer, kıymet bu kıraattedir. Bunu iyi bilelim. Gümüşhanevi,yaşadığı dönemde her fani gibi bir hayat sürmüştür. Bakıyoruz ki birkaç insanın hayatına sığmayacak derecede Osmanlı topraklarından öte tüm dünyaya hitap edecek hem insani hem de islami çalışmalar yapmıştır. Gümüşhaneli olması nedeniyle belki bizde kan çekiyor ama tüm dünyaya mal olmuş bir değerimizdir. Hepimizindir.” Dedi.

GÜMÜŞHANELİLER HAZIR KITA EMİR BEKLER

Konuşmasının bu bölümünde kısaca Gümüşhaneden de bahseden Doç.Dr.Adil Şen, sözlerini şöyle sürdürdü : ”Küçük şirin bir vilayetimizdir Gümüşhane. Osmanlı’nın darp hanesinin bulunduğu nadir şehirlerden birisidir. Bizim Gümüşhanenin de eski adı Eskişehir şimdiki adı Süleymaniye olan mahallesi var. Burası Gümüşhane’nin ilk kuruluş yeri. Yaşadığımız şehir Eskişehir’le bu anlamda müşterek yönümüz var. 26 plakalı Eskişehir denilince bu mahalle gelir aklıma. Kendimi evimde vatanımda ocağımda hissederim hep. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında buradaki camilerin minarelerindeki kurşunlar sökülerek askere mermi yapmıştır dedelerimiz. Biz o neslin torunlarıyız. Düşmana karşı Gümüşhanelilerin hazır kıta emir beklediklerini ifade eden raporlar Ankara’ya gidince meclis vekilleri duygulanır. Ziya Gökalp daha çok duygulanır ve o meşhur şiirini yazar.”Minareler süngü.Kubbeler minfer....” diye devam eden bir şiir bilirsiniz. Bu şiir Türkiye Cumhuriyetine damgasını vuran bir şiirdir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu şiiri okuduğu için ceza almıştır.Muhtar bile seçilemez denilirken ilahi adalet onu Cumhurbaşkanı yapmıştır.Bunda da Gümüşhane’nin bir katkısı olduğunu belirtmeliyim.”dedi.(Dinleyicilerden alkış)

Gümüşhanede İmam Hatip Lisesinde öğrenci iken Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi’yi tanıdığını söyleyen Doç.Dr.Adil Şen sözlerini şöyle tamamladı.”O bizler için üst örnektir. Rol modeldir. Yazdığı eserler önümüzü aydınlatmalıdır. Amacımız onu en iyi şekilde yeni neslimize tanıtmaktır. Çok ilmi eserler kaleme almıştır. Ancak ne yazık ki yabancı hayranlığı kendi değerlerimizin önüne geçerek, Gümüşhanevi gibi kıymetlilerimizin yeteri kadar tanıtımı yapılamamıştır. Bizden, içimizden birisi olunca bu değerler neden gündeme gelmiyor? Nedir bu yabancı hayranlığı? Bunu anlamış değilim. 5 yaşında Kuran’ı ezberlemiş tüm ilimlerde zirve olan bir şahsiyetten bahsediyoruz. Milli konularda da önde bir şahsiyet. 1876 Kafkas cephesinde Ruslara karşı talebeleriyle birlikte cephede savaşmış bir kahramandır. Şeyh Şamil’deki ruh ve şuur ne ise Gümüşhanevide de aynı ruh mevcuttur. Ömürlerini ilme adamış kimselerdir bu zatlar. Bunun gibi Anadolu topraklarımızda bir çok değerimiz var.” Diyerek sözlerini tamamladı.

Konferans sonunda Doç.Dr. Adil Şen’e Eskişehirdeki Gümüşhaneliler Derneği tarafından Gümüşhane’nin yetiştirdiği değerlerine verdiği destek ve çalışmalarından dolayı Başkan Yrd. Hüseyin Turhan tarafından plaket takdim edildi.

Dernek Yöneticileri İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Hüseyin Aydın’ı makamında ziyaret ederek görüş alışverişinde bulunup konferansa verdikleri destek için teşekkür ettiler.

GÜMÜŞHANEVİ DOKTORA TEZİ KONUSU OLACAK

Ziyaretten memnuniyet duyduğunu dile getiren İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Hüseyin Aydın, Gümüşhanevi’nin hayatını okuduğunu ve özellikle fakültelerinde anlatılmasından dolayı çok memnun kaldığını belirterek bir doktora öğrencisine bu önemli değerimizin hayatının tez olarak verileceğini söyledi.