20.07.2011, 18:09
ÇEŞME SUYUDUR DİYE ALDANMA!
Evde içtiğimiz sulara ilişkin birçok iddia olmuştu ama sanırım müstakil sulardaki bakteriyel kirlilik ilk defa gündeme geliyor. Sağlık müdürlüğünün açıklaması bu yönde. Ama bu açıklamada bir gariplik yok mu? Yoksa bana mı öyle geliyor. Neden müstakil sulara dair bir açıklama varda her daim kullandığımız ve içtiğimiz ev sularına dair bir tahlil sonucu yok. Böyle bir inceleme yapılıyor da neden evlerdeki içme suları aynı süreçte tahlil edilmiyor.
Bir dönem asbestli su içtiğimiz söylendi, şimdi durum ne bilmiyorum. Aslında müstakil çeşme sularının daha güvenli olduğu için, ev suyu içmekten korkanların tercih ettiği müstakil içme sularıydı. Akla şu soruyu getiriyor bu durum: o zaman biz nerden temiz bir su içeceğiz? Bu sorunun cevabını kim verebilir?
Radyasyon oranlarının yüksek çıkması dolayısıyla sağlık müdürlüğünden radyasyon oranının kansere etkisi üzerine bir açıklama beklenmişti de hiçbir açıklama gelmemişti. Halada bir sesin geleceğini zannetmiyorum. Çünkü radyasyonun doğal nedenlerden kaynaklandığı ve korkulacak bir şeyin olmadığı söylendi. Söyleyen kimdi? Türkiye Atom enerji kurumu. Peki, doğal radyasyon dahi olsa sağlık müdürlüğünün bu hususta yani doğal radyasyonun kansere yakalanmaya hiçbir etkisinin olmadığını söylemesi gerekmez mi? Güneşte doğal bir radyasyondur ama sık sık sağlıkçılar tarafından uyarılır. Neden bizde yüksek oranda çıkan radyasyon oranının kansere etkisi üzerinde hiç durulmaz.
***
Yerel gazetelerde sağlık müdürlüğünün açıklamasında; Hacı Kasım, Emel Bal, Mordut, Asım Karaçengel,Çilenkler Dibicin ve Özdenoğlu Çeşmelerinde bakteriyel bulgulara rastlandığı söyleniyor. Ve, inanın küçük bir haber olarak gazete sayfalarında kalacak ve hiçbir şey olmayacak.
Ve haberde geçen şu ifade çok manidar: “Mevcut haliyle bakteriyel kirlenme görülen suların halkımız tarafından içme ve kullanma amaçlı tüketilmemesi.” Ne ala bir çözüm! Sular içilemez durumda ve içme? Oysa her gün binlerce insan bu suları içiyor ve içecek. Diğer bir nokta ise salt içmeyi değil, bu suların kullanılması bile istenmiyor. Demek ki sularda vahim durum o kadar yüksek.
Sizi bilmem ama ben müstakil suların daha temiz olduğunu düşünerek bol bol içiyorum. Demek bundan sonra bu suları içmek için durup biraz düşünmem gerek. Peki, ya evdeki akan suyu içmekten imtina eden vatandaş, çeşme sularından da içemiyorsa ne yapmalı? Sanırım en iyi çözüm para ile su içmek.
Ve, bence, siz en iyisi çeşme suyudur diye, bu sıcaklarda kana kana su içmemeniz.
Bir dönem asbestli su içtiğimiz söylendi, şimdi durum ne bilmiyorum. Aslında müstakil çeşme sularının daha güvenli olduğu için, ev suyu içmekten korkanların tercih ettiği müstakil içme sularıydı. Akla şu soruyu getiriyor bu durum: o zaman biz nerden temiz bir su içeceğiz? Bu sorunun cevabını kim verebilir?
Radyasyon oranlarının yüksek çıkması dolayısıyla sağlık müdürlüğünden radyasyon oranının kansere etkisi üzerine bir açıklama beklenmişti de hiçbir açıklama gelmemişti. Halada bir sesin geleceğini zannetmiyorum. Çünkü radyasyonun doğal nedenlerden kaynaklandığı ve korkulacak bir şeyin olmadığı söylendi. Söyleyen kimdi? Türkiye Atom enerji kurumu. Peki, doğal radyasyon dahi olsa sağlık müdürlüğünün bu hususta yani doğal radyasyonun kansere yakalanmaya hiçbir etkisinin olmadığını söylemesi gerekmez mi? Güneşte doğal bir radyasyondur ama sık sık sağlıkçılar tarafından uyarılır. Neden bizde yüksek oranda çıkan radyasyon oranının kansere etkisi üzerinde hiç durulmaz.
***
Yerel gazetelerde sağlık müdürlüğünün açıklamasında; Hacı Kasım, Emel Bal, Mordut, Asım Karaçengel,Çilenkler Dibicin ve Özdenoğlu Çeşmelerinde bakteriyel bulgulara rastlandığı söyleniyor. Ve, inanın küçük bir haber olarak gazete sayfalarında kalacak ve hiçbir şey olmayacak.
Ve haberde geçen şu ifade çok manidar: “Mevcut haliyle bakteriyel kirlenme görülen suların halkımız tarafından içme ve kullanma amaçlı tüketilmemesi.” Ne ala bir çözüm! Sular içilemez durumda ve içme? Oysa her gün binlerce insan bu suları içiyor ve içecek. Diğer bir nokta ise salt içmeyi değil, bu suların kullanılması bile istenmiyor. Demek ki sularda vahim durum o kadar yüksek.
Sizi bilmem ama ben müstakil suların daha temiz olduğunu düşünerek bol bol içiyorum. Demek bundan sonra bu suları içmek için durup biraz düşünmem gerek. Peki, ya evdeki akan suyu içmekten imtina eden vatandaş, çeşme sularından da içemiyorsa ne yapmalı? Sanırım en iyi çözüm para ile su içmek.
Ve, bence, siz en iyisi çeşme suyudur diye, bu sıcaklarda kana kana su içmemeniz.
mehmet
13 yıl önce
Sayın Aydın YALÇIN sizi kutluyorum.iyi bir konuya değindiniz.Yıllardır suyu bol Gümüşhane mizde kirli su içmekteğiz.Çünkü suyumuz kuyu suyu sürekli klorlanmakta klor kesilmesi durumunda ölçümü yapılmasında kirli çıkacağı aşikardır.Ayrıca belirtilen çeşmeler genelde kirli çıkmakta bu durum Sağlık Müdürlüğü sorumluluğunda ancak ilgisiz kalınmakta,İnsan sağlığı bu kadar baside alınmakta.Hastalık gelmeden önlemini almalıyız. Sağlık Müdürlüğümüz sağlıksız işlerle uğraşmaya devamı sağlığımızı bozmakta .ilgililerin dikkatine...Tebrikler Aydın YALÇIN bey...
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti
23 Kasım 2024
İmsak | 05:42 | ||
Güneş | 07:11 | ||
Öğle | 12:14 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:06 | ||
Yatsı | 18:30 |