22.08.2015, 08:40
Bir Yol Hikayesi: ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA
Yazımızın başlığı, Ahmet Kutsi TECER in unutulmaz şiiri. Ancak bahsi geçen yöre “Yağmurdere” de bir değil birçok köy var. Anadolu’yu gezip görenler köy gerçeğini çok iyi bilirler. Bilmeyenler ise; burnunun ucunu bile görmeyen, köy dendiği zaman, Kadıköy, Erenköy, Alibeyköy algısıyla yanılgı içinde olan ve gitmediği köyü uzaktan sevmekle köycülük edebiyatı yapanlardır. Oysa ki köyü, köylüyü sevmek, köye gitmek ile köyü uzaktan sevilecek bir düş olmaktan çıkarmakla ancak mümkün olur. İşte bu havada gelişen düşüncelerimiz, bizi üç arkadaşımla birlikte(Hasan Pir, Salih Korkut, Niyazi Karabulut) Yağmurdere yollarına düşürdü.
Yolculuk esnasında dile getirdiğimiz hatıralar içerisinde ilkokulda ilk öğrendiğimiz şarkılardan sunduğum kesitler dinleyen arkadaşlara hayli duygulu anlar yaşattı.
Birinci şarkı:
Orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de tozmasak ta
O köy bizim köyümüzdür.
Bu çocuk şarkısıyla bugün dahi köylerin doğa ile iç içe olan havasında hissederiz kendimizi. O anda uçsuz bucaksız tarlaları, bağları, bahçeleri ve etrafta dolaşan hayvanları görür gibi oluruz.
İkinci şarkımız:
Sen ne güzel bulursun
Gezsen Anadolu’yu
Dertlerden kurtulursun
Gezsen Anadolu’yu.
Dizelerde ki mana yüklü duyguları yeniden yaşamak ve de şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzu biraz olsun dinlendirmek için Anadolunun bir parçası olan; ver elini Yağmurdere deyip Kale köyüne varmadan Tohumoğlu köprüsünden saparak tam yol ileri dedik.
Yol arkadaşlarımızdan kaptanımız ve rehberimiz esnaftan ve eşraftan muhterem Salih Korkut daha önceden gezip gördüğü için yöre köylerini çok iyi biliyor ve gerekli bilgilendirmeyi gecikmeden yapıyor. Yöreyi önemseyen bu değerli dost, dert edindiği hizmet gitmeyen köyleri bize tanıtmaya çalışıyor. Ekipteki Hasan Pir kardeşim kent konseyi başkanı olmasının yanı sıra; “Gümüşhane den Haber” internet sitesinin yöneticisi yani gazeteci. Diğer yol arkadaşımız Niyazi Karabulut. Yazdığı kitaplardan ve Gümüşkoza gazetesindeki köşe yazılarından zaten tanıyorsunuz. Gerekli notları alarak Yayladere köyünden sonra kısmen düzelen yolumuzu geçerek Kostan dağını dönüyoruz. Son dönemeçte Bandırlak köyü ile buluşuyoruz. Bu köyü daha önce ziyaret etmiş 23.09.2014 tarihli gazetemizin bu sütununda yine orda bir köy var uzakta hatırlatması ile şu saptamaları yapmıştım.
Köy yazın 20 hane kışın 5 hane. Köy muhtarı Ayşe Saltık. 5 yıl önce köye getirilen kilit parke taşlar yerine konmamıştı. Köy içinden geçen dere ıslah edilip büz konacaktı. Bu kez de manzara aynı. Valimiz Sayın Yücel Yavuz fırsat bulup bu köye gitmemiş ise ilk fırsatta gitmesini arzu ederiz. Çünkü köy yol üzerinde bir köy.HADİ biz ne ise geçen yabancılara karşı ayıp olur.
Geçirdiğimiz seçim dönemlerinde köye siyasilerin gittiği kesin. Ancak hizmet bekleyen bu köyde hizmetler ne yazık ki düşte kalıyor. Üstelik Bandırlak son seçimde iktidar partisinede tulum oy vermiş.
Bu durum karşısında konu başlığımızın açılımını saptıracak olursak; köye biz gitsek de gitmesek de nasıl olsa o köy bize oy veriyor. Boş ver gerisini. Denilebilir mi?
Bu denilmemeli? Üstelik Köylere Hizmet Götürme Birliğinin bir üyesi de yöreden muhtar.
Bu duraktan sonra vadiyi takip ediyoruz. Ormanlar adeta yağmur ormanlarını, örümcek ormanlarını andırıyor. Vatandaşlar duyarlı, çevreyi korumuşlar. Yağmurdere merkezden Araklı yol ayrımına Çatak’a kadar 35 yıldır kazma vurulmamış. Kara yolları ağında imiş. Koordinasyon kurulu toplantılarında belliki gündeme gelmiyor.
Bu yolculukdaki bir amacımız da Salmankaş tünelini görmekti. Tünele ulaştığımızda Dur Yolcu komutu ile durdurulduk. 4 yıl önce başlanılan inşaat tamamlandı. Geçtiğimiz pazartesi günü asfaltı dökülecekti. 4300 m uzunluğundaki bu tünelle Araklı-Bayburt yolu kısalacakmış. Gümüşhane ye hiçbir faydası yok. Belki 50 yıl sonra ihtiyaç duyulacak bir hizmet. Derken, 2300m rakımındaki Salmankaş geçidinden yukarı Kırzı köyüne ulaşıyoruz. Son olarak Gümüşhane’ye geldiğimizde bizi karşılayan yağmurun altında ıslanmanın keyfini yaşıyoruz.
( İnceleme gezileri devam edecek)
Yolculuk esnasında dile getirdiğimiz hatıralar içerisinde ilkokulda ilk öğrendiğimiz şarkılardan sunduğum kesitler dinleyen arkadaşlara hayli duygulu anlar yaşattı.
Birinci şarkı:
Orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de tozmasak ta
O köy bizim köyümüzdür.
Bu çocuk şarkısıyla bugün dahi köylerin doğa ile iç içe olan havasında hissederiz kendimizi. O anda uçsuz bucaksız tarlaları, bağları, bahçeleri ve etrafta dolaşan hayvanları görür gibi oluruz.
İkinci şarkımız:
Sen ne güzel bulursun
Gezsen Anadolu’yu
Dertlerden kurtulursun
Gezsen Anadolu’yu.
Dizelerde ki mana yüklü duyguları yeniden yaşamak ve de şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzu biraz olsun dinlendirmek için Anadolunun bir parçası olan; ver elini Yağmurdere deyip Kale köyüne varmadan Tohumoğlu köprüsünden saparak tam yol ileri dedik.
Yol arkadaşlarımızdan kaptanımız ve rehberimiz esnaftan ve eşraftan muhterem Salih Korkut daha önceden gezip gördüğü için yöre köylerini çok iyi biliyor ve gerekli bilgilendirmeyi gecikmeden yapıyor. Yöreyi önemseyen bu değerli dost, dert edindiği hizmet gitmeyen köyleri bize tanıtmaya çalışıyor. Ekipteki Hasan Pir kardeşim kent konseyi başkanı olmasının yanı sıra; “Gümüşhane den Haber” internet sitesinin yöneticisi yani gazeteci. Diğer yol arkadaşımız Niyazi Karabulut. Yazdığı kitaplardan ve Gümüşkoza gazetesindeki köşe yazılarından zaten tanıyorsunuz. Gerekli notları alarak Yayladere köyünden sonra kısmen düzelen yolumuzu geçerek Kostan dağını dönüyoruz. Son dönemeçte Bandırlak köyü ile buluşuyoruz. Bu köyü daha önce ziyaret etmiş 23.09.2014 tarihli gazetemizin bu sütununda yine orda bir köy var uzakta hatırlatması ile şu saptamaları yapmıştım.
Köy yazın 20 hane kışın 5 hane. Köy muhtarı Ayşe Saltık. 5 yıl önce köye getirilen kilit parke taşlar yerine konmamıştı. Köy içinden geçen dere ıslah edilip büz konacaktı. Bu kez de manzara aynı. Valimiz Sayın Yücel Yavuz fırsat bulup bu köye gitmemiş ise ilk fırsatta gitmesini arzu ederiz. Çünkü köy yol üzerinde bir köy.HADİ biz ne ise geçen yabancılara karşı ayıp olur.
Geçirdiğimiz seçim dönemlerinde köye siyasilerin gittiği kesin. Ancak hizmet bekleyen bu köyde hizmetler ne yazık ki düşte kalıyor. Üstelik Bandırlak son seçimde iktidar partisinede tulum oy vermiş.
Bu durum karşısında konu başlığımızın açılımını saptıracak olursak; köye biz gitsek de gitmesek de nasıl olsa o köy bize oy veriyor. Boş ver gerisini. Denilebilir mi?
Bu denilmemeli? Üstelik Köylere Hizmet Götürme Birliğinin bir üyesi de yöreden muhtar.
Bu duraktan sonra vadiyi takip ediyoruz. Ormanlar adeta yağmur ormanlarını, örümcek ormanlarını andırıyor. Vatandaşlar duyarlı, çevreyi korumuşlar. Yağmurdere merkezden Araklı yol ayrımına Çatak’a kadar 35 yıldır kazma vurulmamış. Kara yolları ağında imiş. Koordinasyon kurulu toplantılarında belliki gündeme gelmiyor.
Bu yolculukdaki bir amacımız da Salmankaş tünelini görmekti. Tünele ulaştığımızda Dur Yolcu komutu ile durdurulduk. 4 yıl önce başlanılan inşaat tamamlandı. Geçtiğimiz pazartesi günü asfaltı dökülecekti. 4300 m uzunluğundaki bu tünelle Araklı-Bayburt yolu kısalacakmış. Gümüşhane ye hiçbir faydası yok. Belki 50 yıl sonra ihtiyaç duyulacak bir hizmet. Derken, 2300m rakımındaki Salmankaş geçidinden yukarı Kırzı köyüne ulaşıyoruz. Son olarak Gümüşhane’ye geldiğimizde bizi karşılayan yağmurun altında ıslanmanın keyfini yaşıyoruz.
( İnceleme gezileri devam edecek)
2
az bulutlu
Namaz Vakti
24 Kasım 2024
| İmsak | 05:42 | ||
| Güneş | 07:11 | ||
| Öğle | 12:14 | ||
| İkindi | 14:44 | ||
| Akşam | 17:06 | ||
| Yatsı | 18:30 |
