banner333

banner309

05.06.2016, 00:19

BAHÇELİ'NİN ÜLKÜCÜLERLE İMTİHANI

Devlet Bahçeli 6 Temmuz 1997’de MHP genel başkanı olmuştu.
*
MHP, 18 Nisan 1999’da yapılan genel seçimlerde,  129 milletvekili çıkararak meclise girdi.
*
Ecevit’le 28 Mayıs 1999’da kurulan 57. hükumetin daha kuruluş aşamasında, Ecevit’in karısının, ülkücülere katil diyerek aşağılamasına, ülkücüler tepki göstermiş  ve Ecevit’le hükümet kurulmasına karşı çıkmışlardı.
Başka alternatifler olduğu halde, Bahçeli, Ecevit’le bu hükumeti kurmuştu.
*
BAHÇELİ’NİN ÜLKÜCÜLERLE İMTİHANI, bu hükumete girip girmeme ihtilafıyla başlamıştır.
*
Bu 57. Hükumet’in icraatları sırasında Bahçeli’nin Ya direnmesi ya da hükumetten ayrılması beklenmiş, ama o ayrılmayınca, bu ihtilafa yeni ihtilaflar eklenmiştir.
*
Avrupa Birliği’nin dayattığı her yasa hiç direnilmeden meclisten geçirilmiştir.
*
Bunu neticesinde, Öcalan idam edilmekten kurtulmuştur.
*
Adi suçluların affedilip sokağa salınması halkta büyük tepkiye açmıştır..
*
Ekonomide de büyük bir kriz patlamış, halk sokaklara dökülmüştür.
*
Bankaların içi boşalmış, suçlulara bir şey yapılamamıştır.
*
Her şeye, büyük zamlar yapılmış, paranın değeri düşürülmüş, fiyatlar katlanmış, halk perişan olmuştur.
*
Ecevit hastalanmış, işleri idare edemez hale gelmiş, ama Bahçeli hükumete devam demiştir.
*
Ecevit’in patisi ikiye bölününce, sağın en büyük partisi olarak yeni bir hükumet kurup başbakan olması beklenirken, o, ülkeyi seçime götürmüş ve partinin meclis dışında kalmasına
sebep olmuştur.
*
Genel başkanlıktan ayrılacağını söylemiş, sözünde durmamıştır.
*
Bahçeli’nin istediği bu seçim, ülkede AKP’yi ve Tayyip Erdoğan’ı DOĞURMUŞTUR.
*
MHP içinde, Bahçeli’ye karşı itirazlar çığ gibi büyümüş, ama o, her itiraz edeni meclis ve parti dışına iterek yoluna devam etmiştir.
*
Bundan sonraki 14 yılda, girdiği her seçimde, yüzde onlar civarında oy alarak başarısız olmuş, yeni yönetim, yeni genel başkan taleplerine aldırış etmemiştir.
*
Partinin başında istenmediği halde, partiler kanununun yarattığı avantajla yerini korumaya devam etmiştir.
*
Tayyip Erdoğan, başarısız Bahçeli karşısında oylarını hep artırarak yerini korumuştur.
*
Ancak, 1 Kasım 2015 seçimlerinde 80 vekilin 40’a düşmesi, MHP’de bir dönüm noktası olmuştur.
*
Teşkilatlar ve taban yeni bir yönetim arzusuyla ayağa kalkmış, ama karşısında Bahçeli’nin direnişini bulmuşlardır.
*
548 delegenin kongre talebini reddetmiş, onlara mahkemeyi göstermiştir.
*
Mahkemeden çıkan karara da direnmiş, Yargıtay’a gitmiştir.
*
Yargıtay’a başvuru, kongreyi durdurmayı gerektirmediği halde, yerel mahkemelerden usulsüz kararlar çıkarttırmış, bu kararlar iptal edilince, anayasa değişikliği konusunda  olumlu sinyaller ilettiği AKP iktidarı ile işbirliğine girip 15 Mayıs 2015’te polis gücüyle kongreyi engellemiştir.
*
Kongre isteyen ülkücüler, Bahçeli’nin AKP ile işbirliğini çok etkili biçimde ifşa edip gündeme oturtunca, Bahçeli  başkanlığa da partili cumhurbaşkanlığına da karşı olduğunu açıklamak zorunda kalmış ve iktidarla bağları kopmuştur.
*
Bunun ardından Yargıtay, onayladığı halde beklettiği kararı, “şak” diye açıklamıştır.
*
İktidara güvendiği için, “Yargı kararlarına saygı duyacağız.”  diyen Bahçeli, karar sonunda “Yargıtay yanlış yaptı.” demeye başlamıştır.
*
Oysaki zaten Yargıtay’ın yapacağı, delege sayısının yeterli olup olmadığına bakmaktı. Başka bir karar veremezdi, ancak açıklamayı geciktirirdi. Bahçeli de “Neden açıkladı, geciktirmedi?” diyor, herhalde.
*
Kaçışın olmadığını gören Bahçeli, tüzük kongresini ağzına almadan “10 Temmuz’da seçimli kongre yapmaya karar verdim.” dedi.
*
Tüzük buna müsait değil denince de yarım ağızla, “Onu da yaparız.” diyor.
*
Hâlbuki ortada 10 Temmuz’dan önce tüzük kurultayı  yapılması için bir mahkeme kararı var. Bu karara göre kongreyi çağrı heyetinin yapması gerekiyor ve çağrı heyeti 19 Haziran’da bu tüzük kurultayını yapmaya karar verdi.
*
Bu sefer kongreyi engelleyemeyeceğini gören Bahçeli, “Kongreye katılmayacağız ve sonucunu tanımayacağız.” diyor.
*
Sonuç:
Sayın Bahçeli, Yargıtay’ın kararlarını onama makamı olmadığına göre, katılmasa da bu kongre yasal olarak geçerlidir ve uymak zorundadır.
*
Ya uymazsa?
*
Uymazsa, istemeyiz, ama alınan mahkeme kararlarını, devletin nasıl uyguladığını bilmesi için, TOBB’da seçimi kaybeden rahmetli Erbakan’ın, odasından, polis gücüyle nasıl çıkarıldığını hatırlaması gerekir.
*
Peki işlevsiz bir koltuk için, bütün bunlara değer mi?
*
Şahin Hüseyin Celep
 
Yorumlar (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti 23 Kasım 2024
İmsak 05:42
Güneş 07:11
Öğle 12:14
İkindi 14:44
Akşam 17:06
Yatsı 18:30