4 YÜZ
4 yüz: Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök, Enis Berberoğlu ve Sedat Ergin’nin bir araya geldiği gurubun adı. “4 yüz” gurubu, “Türkiye’nin en etkili 10 kişisini” seçmek için bir araya geldi. Time dergisinin her yıl düzenlediği “dünyanın en etkili yüz kişisi” benzeri aşırma bir çalışma. Aşırma fikrinin kimden geldiğini bilmiyorum, ama tahmin edebiliyorum. “4 yüz’ün” ayrı ayrı seçtiği “en etkili 10 kişi” listesine baktığımda; dikkatimi çeken şey, dört listede de, Tayyip Erdoğan’ın dışında tek bir isim var; o isim “Fethullah Gülen!” Listede kimler var? ya da o listeye kimler giremedi? uzun uzun liste isimleri vermekten ziyade, neden? bu dört listede de sadece ve sadece “Fethullah Gülen” adı var? Bu isim aslında bir Türkiye gerçekliği! Tüm dünyanın en yakından tanıdığı isim olarak “dört listeye” birden girmesinde şaşılacak bir durum yok. Zira son dönem Türkiyesin de hakkında en çok komplo teorileri üretilen, bazen kuşku ile bakılan, bazen hizmetlerinden dolayı hayranlıkla takip edilen bir saygın kişi olmasından ileri geliyor olmalı, diye düşünüyorum.
Tabii ki seçimleri hangi kriterlere göre oldu bilmiyorum ama Fehmi Koru’ya kulak verecek olursak bu işin arkasında “topluma çıkacak yüzü olmayan” biri, diye görüyoruz. Ben onun kim olduğunu biliyorum ama o kişiyi faş etmenin ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum.
Ben bu yazıyı, henüz bu “4 yüz” grubunun ayrı ayrı seçmiş olduğu “en etkili 10 kişi” listeleri hakkında bir yorum yapılmadan yazıyorum. Ama eminim bu konu köşe yazarları için bulunmaz bir fırsat olacak. Ahmet Kekeç, Emre Aköz gibi etkili yazarların bu konuyu ti ye alacaklarına adım gibi eminim. Eh serde bizimde köşe yazarlığı olunca bir deneme yapmak istedim mahut konu üzerinden. Hep Gümüşhaneyimi yazmalıyım? Doğrusunu isterseniz hep Gümüşhane yazmak, genel bu tip konuları yazmaktan çok çok daha zor. Çünkü Gümüşhane üzerine yazı yazmak hep bir zihin jimnastiği gerektiriyor. Oysa bu tip yazılar yazmak bana, hem çok kolay geliyor ve hem de keyif veriyor. Ama benim yazmaktaki maksadım ne keyif almak nede kolayına kaçmak olmadığı için yaşadığım şehir adına düşünceler serdetmek.
Ama dedim ya bu şehirde henüz bir üniversite ve entelektüel tartışma lüksü yok! Daha çok fiziki büyüklükler revaçta. Daha somut, daha görünür, içi boş ve bu şehre hiçbir karşılığı olmayan çalışmalar değer bulunuyor. Bunun böyle olmasını ben daha çok Gümüşhane’nin dününü, bugününü ve yarınını konuşabilecek yoksunluktan olmamıza bağlıyorum.
İmdi ben bu listeden hareketle Gümüşhane de, Fethullah Gülen’nin dünya ve Türkiye ayağından hareketle Gümüşhane bağlamını konuşmayı, sosyolojik nedenleri üzerinde durmayı denesem bunun bir faydası olur mu? Hemen cevap vereyim: hiç olmaz! Çünkü Gümüşhane’nin çevresel faktörleri bunu mümkün kılmaz.
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |