07.02.2012, 14:25
2012 Yatırımcıları Ve Küresel Ekonomi
Türkiye’nin yerli ve yabancı yatırımcısı için önem arz eden beklenen büyüme oranları biraz gecikmelide olsa geçtiğimiz günlerde açıklandı.
Hükümet tarafından 2012 yılı GSMH büyüme oranı %4 öngörülürken, beklenen enflasyon TÜFE oranı %5-6 tahmin verileri paylaşıldı.
Bu veriler Türkiye adına Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler, IMF tarafından da GSMH büyüme oranı için %2-3 oranlarında olacağı, enflasyon TÜFE oranın ise %8 leri bulacağı dünya kamu oyunda dile getirildi.
Aslında Merkez Bankasının faiz oranlarında dönem başındaki değişiklikleri bir sinyal belirtileri olmaktadır. Merkez Bankası Başkanının bu yılın en azından ilk dönemi için de olsa kaygılı olduğunun belirtilerini vermektedir. Faiz oranları ve hızlı bir şekilde döviz kurundaki piyasa müdahaleleri enflasyonist bir dönemle karşılaşmamak için tedbirler alınmaya başlandığını anımsatıyor.
Beklenen rakamların açıklanması ile 2012 yılın ilk karar verici adımlarını atmaya başlıyoruz. Şubat ayının ilk haftasıyla beraber 2012 yılının ilk enflasyon rakamları ÜFE – TÜFE açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2003 Temel Yılı olarak, Ocak ayının bir önceki aya yani 2011 Aralık ayına göre TÜFE % 0,56 artarken, 2011 yılı Ocak ayına göre %10,61 artış gösterdi. Yıllık ortalama TÜFE değerine etkisinde %6,95 artış değeri gerçekleşti.
ÜFE de ise durum 2011 Aralık ayına göre %0,38 artış açıklanırken, 2011 yılı Ocak ayına göre %11,13 artmış, yıllık ortalama etkililiği ise %11,11 artışla Ocak ayı enflasyon değerleri ölçütü Merkez Bankasının yıl başındaki hızlı hareketlerinin sebebini ortaya koymuş oldu.
GSMH’nın bir önceki yıla göre düşük öngörülmesi, yatırımlarda ve harcamalardaki daralma düşüncelerini ortaya koymaktadır. Bu da cari işlemler açığı finansmanın kısa vadeli portföy çıkışları sebebiyle iç kaynaklardan karşılanmasını zorlaştıracak gibi görünüyor.
Dikkat edilmesi gereken konu, yatırımcıların bu seneki yatırımlarını ihtiyatlı bir şekilde sürdürmeleridir.
-Neyi baz alarak diye sorarsanız,
-Geçen yılın verilerine göre farklılık teşkil edeceği kesindir diyebiliriz.
2012 yılı cari işlemler açığının bir hayli yüksek gerçekleşmesi aslında 2011 yılının ağırlığını, yükünü 2012 yılına kadar idame edip bu seneye devretmesidir. Fakat bu devir hiç şüphesiz ki Türkiye’yi %8 lik bir büyümeyle bir çok gelişmiş ülkeden cazip kılmıştır. Ancak küresel krizin Avrupa bölgesindeki keskin etkisini de göze alarak çok önemli bir fırsat sivrilme ile değerlendirilmiştir.
Geçtiğimiz yılın kazandıran yatırım araçlarına baktığımızda en çok kazandıran Borsa İMKB hisseleri olurken ikinci olarak Altın tasarrufu değer kattı. Fakat bu senenin farklı olacağını düşünmemiz ile beraber altın tasarrufunun yerini Dolara bırakacağı kısa vadede tahmin edilmektedir. Euro bölgesindeki borç sıkıntılarının atlatılamaması ve borç vadelerinin ne denli uzatılacağı düşünüldüğünde gösteren o ki Euro/USD paritesinin düşeceğidir. Yani Euro’nun Dolar karşısında değerinin zayıflayacağıdır. Belirttiğimiz gibi kısa bir sürece hakim olacağı düşünüldüğünde uzun vade de Altın geleceğin en yüksek kazancı sağlayan yatırım aracı olmaya devam edecektir.
tamer
13 yıl önce
emeğine sağlık, çok başarılı bir mali analiz olmuş..
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
EMRULLAH
13 yıl önce
Merhaba Değerli yazarımız Kadir beyin Analizini takdir ediyor ve analizlerinin devamını sabırla bekliyoruz.iyi çalişmalar
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti
21 Kasım 2024
İmsak | 05:40 | ||
Güneş | 07:08 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:45 | ||
Akşam | 17:08 | ||
Yatsı | 18:31 |