28.02.2013, 02:45
TUHAF
On binlerce yıldır gelip geçen, geçip giden milyonlarca insanın kaçı adını tarihe yazabilmiş ki. Üç, bilemedin beş bin. Geriye kalanın ismi mezar taşından başka hiç bir yerde yazısızdır. Kimisinin mezarında bile yazmaz adı; ama birbirini yiyenlerin çanağı boşalınca ortaya çıkar izi.Mastra Koza Altın Madeni için ikinci siyanür havuzu yapılacak diye, işgalciler, Mastra’daki mezarlıkları, insana benzeyenin tekine yetki aldırtıp söktürdüler. Devlet, sivil herkes sus pus ortadaki vahşeti seyretti. Kolluk kuvvetleri, medya, yerel idareciler hepsi hepsi seyirci kaldı. Mezarlıkların, sahibi mayası bozuğuysa, devletin suç işleme alışkanlığından istifade edip atasının kemiğini çuvallayıp götürüp sattı. Sahibi mayası bozuğundansa, sahipsiz mezarın daha yeğ tutulduğu aşikar oldu.Ellerini değdirmemeye çalışarak cımbızla buradan alıp şuraya bıraktılar.
İşaret alınıp kesenin ağzı açılır açılmaz, mezarlara domuz sürüsü saldırdı.Tesadüfe bakın ki tam da bu günlerde kentin altın geçmişi edebiyatın tüm incelikleri kullanılarak anlatıla gelmeye başlandı. Cilayı üst taraftan atıyorlar. Osmanlı’nın ordusunun parası bu gümüş kentten çıkarılıyordu diye parlatıp parlatıp önünüze diziyorlar gümüş sikkeleri. O altın geçmiş ki yaşandığı dönemden toz bırakmayıp; silip, süpürüp atmış. Fransızlar katırlara yükleyip, Zigana’daki ipek yolundan Trabzon Limanı’na, oradan da gemilerle Fransa’ya gönderiyorlardı. Bugüne süregelen müstemleke alışkanlığımızın kökleri ta o döneme dayanır diyemiyorlar da. Ortada kanayan yarayı sarmaya bizdeki sargı bezleri yeter mi, bilemeyiz; ama Osmanlı’da Cumhuriyet’te; her ikisi de biziz. Buradan devam edersek yazıyı bitiremeyiz. Tahammülü zor günlerden bu günler. Buralarda ölünmez de artık. Dururken mezardan kemiklerinizi çıkarıp sattırıyor devlet. Vahşete susayanların önüne atıyor sizi. Kültürel geçmişinizi sürdürmeye izin vermeyip, size tarihte iz bıraktırtmıyor. Devlete bak ne tuhaf!Yukarıdaki gerçeklere göre düşünüldüğünde sosyal sorumluluk projeleri samimiyetten uzak hatta kaypak bir tablo çizerken, her bir bireyin ayrı ayrı toplumsal ödev ve görevlerini öne çıkarıyor. Şu kadarını söyleyelim. Hakkında çok sayıda dolandırıcılık davası bulunan karanlık tiplerle bağlantıya neden geçme gereği duyar ki; üniversite, yurt, yol, iz yaptıran kimileri? Sekiz yüz kişiyi sekiz yüz liraya bir ay çalıştırıp da onların omuzlarına basarak birkaç kişiye içi para dolu çanta niçin uzatır birileri? Ve devlet neden onların yolunu açar da; ağaç diken, yere tükürmeyen, başkalarına kendine davranılmasını istediği gibi davranmaya çaba gösteren, kitap okuyan, arşivlerde araştırma yapan; “günaydın”, “iyi akşamlar” diyen, bilmediğine, “bilmiyorum” cevabı verebilen ve de hatasını fark edince “özür dileyen” insanları eline geçirdikçe parçalatır. Neden? Eğer bunları yaparak her defasında suçlanırsanız, size bunları öğreten; aileniz, öğretmenleriniz, üniversitelerdeki profesör hocalarınız da sizin suç ortağınızdır. Tüm suç ortaklarının ortaya çıkmasını istemenin zamanıdır. Dip dedemin mezarının söküldüğünü öğrendim. Önce fısıldandı; ama inanmadım ya da inanmak istemedim. Yeni dank etti ki büyük dedemin mezarı; yüz altmış sekiz senelik eski yerinde olmayacak. Devletin suç işleme geleneği sizi de bulduğunda, tarih sayfasının yüzünüze nasıl kapandığını, bir yamyam sürüsünün boşalan çanağında ortaya çıkan izinizden anlayacaksınız.
Sevim Dabağ
P.K. 171/Şişli /İstanbul
3
hafif yağmur
Namaz Vakti
09 Nisan 2025
İmsak | 06:06 | ||
Güneş | 07:37 | ||
Öğle | 12:28 | ||
İkindi | 14:48 | ||
Akşam | 17:09 | ||
Yatsı | 18:35 |